8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 40-41 MEB Yayınları
8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Ayaz’ın Definesi Okuma Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 40, 41
8. Sınıf Türkçe Kitabı Ayaz’ın Definesi Okuma Metni Etkinlik Cevapları
8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 40-41
AYAZ’IN DEFINESI
Büyük Sultan Gazneli Mahmut bir gezisi sırasında Ayaz adında, kendi hâlinde bir köylü ile karşılaşmış. Ayaz, davranışları ve zekâsı ile onun gönlünü kazanmış. Sultan’ın teklifi üzerine onun yanında saraya gitmiş.
Saraya geldikten sonra Sultan ona en güzel kıyafetleri hediye etmiş. Ayaz, bunları kabul edip giyinmiş. Ama kendi geçmişini unutmamak için de postuyla çarığını saraydaki boş bir odanın duvarına asmış. Sonra kapısını kilitlemiş. Ayaz her gün bir fırsatını bulup o odaya girer, kendi kendine,
— Sakın kendini bir şey zannetme. Bir zamanlar şu çarığı giyiyordun. Gurura kapılma, dermiş. Şımarmaktan, gurura kapılmaktan korktuğu için böyle davranırmış. Onun bu hassasiyetinin farkında olmayan, işin aslını bilmeyen kötü düşünceli insanlar, onun her gün bu odaya kapandığını ve odaya kimseyi sokmadığını fark etmişler. Özellikle onun Sultan ile olan dostluğunu kıskananlar, Ayaz hakkında olur olmaz şeyler söylemeye başlamışlar. Ayaz’ın altınlar, gümüşler biriktirdiğini, bunları kilitli bir odada sakladığını, içeriye kimseyi sokmadığını etrafa yaymışlar. Sonunda daha da ileri gidip Ayaz’ı Sultan’a şikâyet etmişler.
Sultan, bu işe çok şaşırmış. Bu kadar güvendiği kişinin kendinden gizli işler çeviriyor olmasına da içerlemiş. Ama hiddete kapılmayıp konuyu araştırmaya karar vermiş. Acaba bizden ne gizliyor, diye düşünerek bir adamını gece oraya göndermiş. Ona,
— Odayı aç, orada ne bulursan al, sırrını da herkese söyle. Hem bize yakınlık göstermekte hem de arkamızdan iş çevirmekteyse yazıklar olsun, demiş. Sultanın adamı hemen yanına otuz kişi daha almış, gece gece Ayaz’ın odasını açmaya gitmiş. Hepsi odadan alacakları altınları, ganimetleri düşünüyor, seviniyorlarmış. Kıymetli taşların, elmasların, zümrütlerin hayalini kuruyorlarmış.
8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 41 Cevapları
Aslında Sultan’ın Ayaz hakkında kötü bir düşüncesi yokmuş. Sadece onu denemek istiyor ama kötü bir şey yapmış olacağına ihtimal vermiyormuş.
Adamlar, büyük ümitlerle odanın kapısına gelmişler, biraz zorlandıktan sonra kilidi açmışlar. Kilit pek sağlammış. Aslında Ayaz bu odayı mala, paraya düşkünlüğünden değil, sırrını herkesten gizlemek için sıkı sıkı kilitlemiş. Adamlar birbirlerini ite kaka odaya doluşmuşlar. Sağa sola bakınmışlar, yırtık bir çarık ile eski bir pöstekiden başka bir şey görememişler. Bunların bazı şeyleri gizlemek için birer perde olduğunu düşünmüşler. Her tarafı kazmışlar, çukurlar açmışlar. Arayıp taramışlar ama çarıklarla posttan başka hiçbir şey bulamamışlar.
Toz toprak içinde, bir şey bulamamanın mahcubiyeti ile Sultan’ın huzuruna çıkmışlar. Sultan:
— Söyleyin bakalım, demiş, neler buldunuz?.. Hepsi çok mahcup olmuşlar. Odada gördüklerini, yaptıklarını uzun uzun anlatmışlar. Sultan, düşüncelerinde haklı çıkmaktan dolayı çok mutlu olmuş. Ayaz’ı yanına çağırtmış. Herkesten ondan özür dilemelerini istemiş. Ayaz:
— (…) Güneş varken yıldızlar yok olur. Kim kendini gösterebilir? Siz olmasanız ben sadece o çarık ve posttan ibarettim, demiş.
Bu sözler Sultan’ın çok hoşuna gitmiş. Ayaz hakkında düşündüklerinde yanılmadığını anlamaktan mutlu olmuş. O, her iyiliği hak eden, sadık, güvenilir, dürüst bir kimseymiş. Sultan ona birçok hediye vermiş. Ayaz’ın ricasıyla adamları da affetmiş. Ayaz hakkında kötü düşünenler ise yaptıkları hatayı anlamışlar ve çok utanmışlar. Kişiyi değerli kılan, sahip oldukları değil, karakteridir.
Mevlânâ Celaleddîn-i Rûmî
Derleyen: Neslihan ÖZTİN
Cevap : 8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı 40-41. Sayfa Cevapları MEB Yayınları konusunda soru bulunmamaktadır. Okuma metnini bir iki defa okumanızda fayda vardır.