8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 162-166-167-168-169 Ferman Yayıncılık
8. Sınıf Türkçe Kitabı Selim’i Anarım Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 162, 163, 164, 165, 166, 167, 168, 169
8. Sınıf Türkçe Kitabı Selim’i Anarım Metni Etkinlik Cevapları
8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 162-166-167-168-169
HAZIRLIK ÇALIŞMASI
Soru : “Emek” kelimesi size neler çağrıştırıyor? Düşüncelerinizi söyleyiniz.
Kısa Cevap :
“Emek” kelimesi bana özenli çalışmayı, yorulmayı, bir şeylerden feda etmeyi, başarmayı çaba sarf etmeyi ve gayret göstermeyi çağrıştırıyor.
Uzun Cevap :
Çaba sarf etmek ve gayret göstermek manalarına gelir.
Eski metinlerde emgek şeklinde geçen bu sözcük zahmet ve sıkıntı manalarını ifade eder.
Bütün canlılar büyüyebilmek, bir şeyler başarabilmek ve hayatın devam ettirebilmek için bile belirli bir emek verir mücadele içerisinde bulunurlar.
En kolay sandığımız işler bile emek vermeden onları öğrenmeden ve çabalamadan meydana gelmez.
Bir çocuğun yürümesi bile büyük emekler içermekte onu normal saydığımız işlevlerini yerine getirebilmesi büyük emekler sonucunda olmaktadır.
Hayvanlar büyük emekler sonucunda alınmakta kendilerini korumakta ve yaşamaktadırlar.
Bitkiler bile büyüyebilmek için birçok aşamadan geçmekte ve büyük emekler vermektedirler.
Görüldüğü gibi doğada emek olmadan hiçbir şey meydana gelmiyor.
Bu yüzden emek başarı, çabalamak ve gayret etmek demektir.
8. Sınıf Türkçe Ferman Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 166 Cevapları
1. ETKİNLİK
Soru : Okuduğunuz metindeki anlamını bilmediğiniz kelime ya da kelime gruplarını aşağıya yazınız. Metindeki anlamını bilmediğiniz kelime ya da kelime gruplarının anlamını metnin bağlamından hareketle tahmin ediniz. Tahminlerinizin doğruluğunu TDK Güncel Türkçe Sözlük’ten kontrol ediniz. Anlamını öğrendiğiniz yeni kelime/kelime gruplarını sözlüğünüze yazınız. Öğrendiğiniz kelimeleri birer cümlede kullanınız.
Cevap :
Kelime/Kelime Grubu : yazıhane
Sözlük Anlamı: büro
Tahminî Anlamı : büro, işyeri
Cümlem : Yazıhanenin karşısında olan dükkan bizim.
Kelime/Kelime Grubu : çanak
Sözlük Anlamı: Toprak, metal vb. bir maddeden yapılmış yayvan, çukurca kap
Tahminî Anlamı : bir kap
Cümlem : Çanağın içerisinde süt ikram etti.
Kelime/Kelime Grubu : Yargıç
Sözlük Anlamı: Millet adına, yargı yetkisini kullanarak yasaya aykırı davranışlarda veya uyuşulmayan işlerde yasayı yerine getirmekle, adaleti gerçekleştirmekle görevli kimse; hâkim
Tahminî Anlamı : hakim
Cümlem : Yargıcın görevleri hakkında bilgiler edindik.
2. ETKİNLİK
Soru : Aşağıdaki soruları metne göre cevaplayınız.
1. Selim, ilk gelişinde avukatın iş yerini neden sevmemiştir?
Cevap :
Selim, ilk gelişinde avukatın iş yerini karanlık ve harap gözüktüğü için sevmemiştir.
2. Selim, tarlayı almadan önce tarla ne hâldeydi?
Cevap :
Selim, tarlayı almadan önce tarla çok bakımsızmış, kimse hayvan bağlamazmış, kimse ekip biçmezmiş, kovalık, yılan ve kurbağa yatağıymış; tarlayı yaz kış su basar hâldeydi.
3. Karısıyla birlikte çalışan Selim, tarlada ne gibi değişiklikler yapmıştır?
Cevap :
Karısıyla birlikte çalışan Selim, tarlada önce damı sonra da ahır, samanlık ve arabalığı yapmıştır. Her yere çiçek dikip yetiştirmiş, tarlayı su basmasın diye dört yanına hendekler kazmışlar. Su kuyusu açıp aradan çıkan suyla tarlayı sulamışlar. Bu değişiklikler yapmıştır.
4. Avukat, Selim’in tarlasını neye benzetmiştir? Neden?
Cevap :
Avukat, Selim’in tarlasını “kına gibi” topraklara benzetmiştir. Çünkü tarla çok iyi işlenmiş ve verimli hale getirilmişti.
5. Avukat niçin Selim’i anmaktadır?
Cevap :
Avukat işlenmemiş bir tarla gördüğünde , Selim kendi tarlasını çok kötü bir durumdan çok iyi bir hale getirdiği için Selim’ i anmaktadır.
3. ETKİNLİK
Soru : Okuduğunuz metnin konusunu ve ana fikrini aşağıya yazınız.
Cevap :
Metnin Konusu : Tarlasına tapu almak isteyen Selim’in tarlasında yaptığı hizmetler ve bakım
Metnin Ana Fikri : İnsan isteyince başarır
8. Sınıf Türkçe Ferman Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 167 Cevapları
4. ETKİNLİK
Soru : Okuduğunuz “Selim’i Anarken” adlı metindeki hikâye unsurlarını belirleyerek aşağıya yazınız.
Cevap :
Yer : Avukatın bürosu, Selim’in Kilizman köyündeki tarlası ve evi, yazarın Selim’le karşılaştığı Yalı kahvelerinin önü
Zaman : ayın 17’si
Kişiler Selim, avukat, bürodaki çocuk, yargıç, tutanak yazıcısı, tapu fen memuru ve Selim’in karısı
Varlıklar : sandalye, büro, yazıhane, çiçekler, sepet, vazo, kahve, tarla, domates, masa, ayran, tepsi dam, ahır
Olay Örgüsü :
- Selim’in avukatın yazıhanesine gelip tapu almak istemesi
- Selim’in tarlayı çok kötü bir hâlde alıp orayı güzel hale nasıl getirdiğini anlatması
- Keşif heyetinin Selim’in tarlasına gitmesi ve incelemeleri
- Selim’in heyete de tarlada neler yaptığını anlatması ve göstermesi
- Selim’in yargıca çiçeklerden hediye etmesi
- Üç yıl sonra avukatın Selim ile karşılaşması
5. ETKİNLİK
Soru : Okuduğunuz metindeki gerçek ve kurgusal unsurları tespit ediniz. Tespit ettiğiniz gerçek ve kurgusal unsurları aşağıya yazınız.
Cevap :
Gerçek Unsurlar :
- Ödemiş, Kilizman gibi gerçek yerleri ifade eden yerler
- yargıç, tutanak yazıcısı, tapu fen memuru ve prosedürler gerçek dünyadaki prosedürleri yansıtıyor
- Tarım ve bahçecilikle ilgili detaylar
- İtalyan domates fidanları gibi bilgiler
Kurgusal Unsurlar :
- Selim ve diğer ismi geçen karakterler
- Selim’in bahçesi ve tarlası ile ilgili anlatılan bilgiler
- Diyaloglar
8. Sınıf Türkçe Ferman Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 168 Cevapları
6. ETKİNLİK
Soru : Aşağıda metinde geçen deyimler verilmiştir. Deyimlerin karşılarında verilen anlamlardan doğru olanı işaretleyiniz ve deyimleri kendi cümlelerinizde kullanınız.
Cevap :
Deyim : gözüne kestirmek
a) Başarabileceğini ummak.
b) Dalgınlıkla görmemek.
Benim cümlem :
Deyim : gönlünü etmek
a) Bir şeyi sevmeye, istemeye veya yapmaya içten yönelmek, eğinmek, meyletmek.
b) Birini razı ve hoşnut etmek
Benim cümlem :
Deyim : başını ağrıtmak
a) Başına büyük bir dert almak.
b) Gereksiz sözlerle birini bunaltmak.
Benim cümlem :
Deyim : ayak basmak
a) Bir yere varmak, ulaşmak.
b) Deniz, göl vb.nden karaya çıkmak.
Benim cümlem :
8. Sınıf Türkçe Ferman Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 169 Cevapları
7. ETKİNLİK
Soru : Sınıfınızda “emek”, “tembellik” ve “çalışkanlık” kelimelerinin size çağrıştırdıklarıyla ilgili bir konuşma yapınız. Konuşmanızda eleştirel konuşma stratejisini uygulayınız. Konuşmanızda ele aldığınız konuyu olumlu ya da olumsuz yanlarıyla, tarafsız bir bakış açısıyla değerlendirerek farklı fikirler ve yaklaşımlar üretiniz. Konuşmalarınızda uygun geçiş ve bağlantı ifadeleri kullanmaya özen gösteriniz.
Kısa Cevap :
Dinleyenler bugün hepimize sıklıkla kullandığı emek, tembellik ve çalışkanlık kelimeleri üzerinde biraz durmak istiyorum.
Emek gayret etmek ve çabalamak demektir.
Tembellik isteksizlik veya enerji düşüklüğü sebebiyle bir işi yapmaktan kaçınarak ertelemek demektir.
Çalışkanlık ise bir sonuca ulaşmak veya hedeflenen bir şeyi elde etmek için çaba sarf etmek demektir.
Görüldüğü gibi tembellik çalışkanlığın zıttı emek ise çalışkanlıkla beraber verilen gayreti ifade etmektedir.
Bir insan çalıştıkça emek verir ve tembellikten kurtularak başarıya erişebilir. Tembellik yapıp emek vermeme durumunda ise çalışkanların kazanmış olduğu başarıyı elde edemez.
Uzun Cevap :
Değerli öğretmenim ve sevgili arkadaşlarım
Bugün öğrencilik hayatımızda olduğu gibi hayatımızın her alanında bizlere yardımcı olacak ve bizleri başarıya ulaştırıp sorumluluklarımızı yerine getirmek için motive edecek olan emek ve Gül tembellikle çalışkanlık kavramları üzerinde durmak istiyorum.
Emek bir şeyi yapmak için gayret etmek çabalamak o işi yapmaya çalışmaktır.
Tembellik Bir kimseden isteksizliği veya enerji düşüklüğü sebebiyle bir işi yapmaktan kaçınması ve o işaretlemesi demektir.
Eve gitmek de çalışkanlık her ne kadar insana zor gelse ve belirli çabalar gerektirse de tembelliğin bir gecesi olmadığı gibi kötü sonuçları vardır.
Ancak emek etmek ve çalışmak büyük başarıların oluşması için şarttır.
Tembelliğin peki köpek çok nedeni vardır. Depresyon bilgi vitamin düşüklüğü gibi fiziksel ve psikolojik sebepler tembelliğe etki etmesi ile beraber insanın sorumluluklarını yerine getirmesi de zorlaşır.
Ancak insanlar buna bir çare bulamazlarsa hayatlarının her alanda başarısız olurlar.
Emek veren ve çalışan insanlar ise belirli bir noktaya gelir Büyük başarılar elde edebilirler.
Atalarımız emek olmadan yemek olmaz demişler Ve ancak emek verdikten sonra bir işin yapılabileceğini ifade etmişlerdir.
8. ETKİNLİK
Soru : Aşağıya “serbest yazma” yöntemini kullanarak seçeceğiniz bir konuda masal yazınız. Metni yazarken yazım kurallarına uymaya özen gösteriniz. Bu amaçla yazım kılavuzundan yararlanabilirsiniz. Metninizi gözden geçirirken varsa metninizdeki yazım, noktalama hatalarını ve anlatım bozukluklarını düzeltiniz. Yazdığınız metni sınıfta arkadaşlarınıza okuyunuz.
Kısa Cevap :
Kaplan Yavrusu Pati
Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde bir omanın derinliklerinde ve muhteşem güzelliklerin içinde bir kaplan ailesi yaşarmış.
Bu ailenin pati isminde sevindin mi sevimli yerinde duramayan çok tatlı bir yavrusu varmış.
Annesi ve babası ile oynasa da pati kendisi ile oynayacak bir kardeşinin olmasını istiyormuş.
Kardeşi doğunca Bu sevimli kaplanı herkesi öpmeye ve ziyaret etmeye başlamış.
Pati artık sevilip sevilmeyeceğinden emin olamamış.
Sevmediğin düşünerek üzüldüğü zamanlarda annesinin her zaman onlara aynı yemi getirdiğini aynı şekilde ilgilendiğini ve annesinin boynunda bulunan kolyede ikisinin de tüyleri olduğunu görünce annesinin kalbini herkese yeteceğini fark etmiş.
Ve bir daha böyle kıskançlıklar yapmayarak kardeşine büyük bir sevgi beslemiş.
Uzun Cevap :
Meraklı Tavşan
Bir varmış Bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde ismi gri pamuk olan çok güzel bir tavşan yaşarmış.
Bu tavşana meraklı olduğu ve yerinde duramadığı için herkes meraklı ismini vermiş.
Pamuk kurbağa gördüğü zaman kurbağa gibi zıplama ya, kelebek gördüğü zaman ki onlar gibi uçmaya aslan gördüğü zaman onlar gibi kükremeye çalışıyormuş.
Bunu başaramadığı zaman üzülüyor, morali bozuluyormuş.
Annesi onun numarası halinden memnun olsa da bu özgürlüğünü gidermek için ona bir sürpriz yapmaya karar vermiş.
Ormandaki hayvanları toplayıp onlarla konuşmuş.
Pamuk hayvanları bir arada görünce çok şaşırmış ve neden toplandıklarını sormuş.
Hayvanların hepsi ağlıyor ve aslan uçamıyorum kelebek yükleyemiyorum balık zıplayamıyorum ve karada yürüyemiyorum demiş.
Tavşan onların bu şekilde güzel olduğunu ve herkesin farklı özellikleri ile doğaya renk kattığını söylese de onları ikna edememiş.
Annesi ona peki seninle özelliklerin var diye sormuş. O da bilmem ki diye cevap vermiş. Toplanan hayvanlar onun çok tatlı olduğunu sevimli olduğunu meraklı olduğu gibi özelliklerini sayınca tavşan hayvanlarını demek istediğini anlamış ve kendisini beğenmemek yerine kendi özellikleri ile mutlu olmanın tadını çıkarmaya başlamış.
Bu meraklı gri tavşan artık hem meraklı hem de mutluluktan uçan sevimli bir tavşan olmuş.
Bu da kendini beğenmeyen veya kendi güzel özelliklerini bilmeyip her zaman başkalarına özenen minicik yavrulara, büyük insanlara ve diğer hayvanlara ders olup dilden dile anlatılmış.
