8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 121-122-123-124-125 Hecce Yayıncılık
Ortaokul 8. Sınıf Türkçe Kitabı 3. Ünite Ölçme ve Değerlendirme Cevapları Sayfa 121, 122, 123, 124, 125
8. Sınıf Türkçe Kitabı 3. Ünite Ölçme ve Değerlendirme Cevapları
“8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 121, 122, 123, 124, 125 Cevapları”, öğrencilere “Ortaokul 8. Sınıf Türkçe Kitabı 3. Ünite Ölçme ve Değerlendirme Metni Etkinlik Cevapları” ile Türkçe dersinde işledikleri konuları tekrar etme fırsatı verir. Bu sayfalarda dil bilgisi, okuduğunu anlama ve yorumlama gibi becerileri geliştirmek amaçlanmaktadır.
Öğrenciler, Forum MEB 8. Sınıf Türkçe Hecce Yayınları Kitabı Cevapları yardımıyla etkinliklerde doğru yanıtları bulabilir ve bilgilerini pekiştirebilir. “8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 121-122-123-124-125 Hecce Yayıncılık”, üniteyi başarıyla tamamlamaya yönelik önemli ipuçları sağlar.
8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 121-122-123-124-125
Soru : Aşağıdaki soruları “Kültür Dili” adlı metne göre cevaplayınız.
KÜLTÜR DİLİ
Kültür dili tabirini, günlük konuşma ve ilim dili dışında geniş mânâda yazılı ve sözlü edebiyat dili karşılığı olarak kullanıyorum. Günlük konuşma dilinin başlıca özelliği, günlük ihtiyaçlara cevap vermesidir. İçine bazı unsunlar karışsa bile o ilmi ve edebî bir maksat gütmez. Sözlü halk edebiyatı, şekli ve muhtevası bakımından günlük dilden farklıdır. Bundan dolayı o kültür diline girer.
Okuma-yazma bilmeyen nice halk hikâyecisi ve şairleri vardır ki, günlük dili estetik bir maksatla kullanırlar ve böylece toprağa altın yaparlar. Halk kültürü ile beslenmiş bir köylünün dilinde onlar pırıl pırıl parlar.
Atasözleri bunların başında gelir. Atasözleri “ata” kelimesinden de anlaşılacağı üzere geçmiş asırlardan kalmadır. Bunlarda bugün kullanılmayan Öztürkçe, Arapça ve Farsça kelime ve deyimlere rastlanır. “Aba altında sultan yatar”, “Abanın kadri yağmurda bilinir”, “Abdestsiz sofuya namaz dayanmaz”, “Acele ile kalkan nedametle oturur”, “Adam ahbabından bellidir”, “Belaya sabır gerek”, “Bin nasihattan bir musibet yeğdir” vs…
Binlerce yıllık mâzisi olan sözlü halk kültüründe, her biri ayrı mânâ ve hikmet taşıyan binlerce atasözü vardır. İçlerindeki Arapça, Farsça kelimeler dolayısıyla bunları Türk kültür dilinden çıkarmaya veya değiştirmeye kalkan biri boşuna emek harcamış olur. Kültür eserlerinin başlıca özelliği geniş kitleye mal oluşlarıdır. Öztürkçe yeni atasözleri uydurabilirsiniz. Fakat onları halka mal etmek elinizde değildir. Halka mal olmuş, yazı diline girmiş deyimler de öyle. İçlerinde Arapça ve Farsça kelimeler var diye bunları yabancı saymak, bin yıllık kültürü hiçe saymak demektir. Bir milletin kültürü binlerce yıllık hayatının mahsulüdür. Kültüre saygısı olan insan onları yıkmaya değil, anlamaya ve onlardan istifade etmeye çalışır.
Yazılı edebiyat kültür dilinin en büyük hazinesini teşkil eder. Yazılı edebiyat, günlük dilden ve sözlü edebiyattan yüzlerce defa daha zengindir. Bunun sebebi, yazının binlerce yıllık sözleri saklaması ve biriktirmesidir. Kültür denilince bilhassa yazılı eserler anlaşılır. Bunların arasında hâlis edebiyatın dışında, eski çağlara ait inanç ve ilim kitapları da vardır. Bunlarda yazılı olan inançlar ve fikirler, bugüne uymasalar bile, kültür tarihi bakımından değer taşırlar. Zira onlar bize eski çağda yaşamış olan insanları tanıtırlar.
(…) Mehmet KAPLAN Kültür ve Dil (Kısaltılmıştır.)
1. Yazar, kültür dilini hangi anlamda (manada) kullanmıştır?
Cevap :
Yazar, “kültür dili” terimini günlük konuşma ve bilim dili dışında, geniş anlamda yazılı ve sözlü edebiyat dili olarak kullanmıştır. Bu anlamda, kültür dili estetik ve ilmi bir amaç taşıyan dil olarak tanımlanır ve halkın kültürel değerlerini ifade eden unsurları içerir.
2. Yazara göre sözlü halk edebiyatı niçin kültür diline girer?
Cevap :
Yazara göre, sözlü halk edebiyatı günlük dilden farklı bir şekil ve muhtevaya sahiptir. Günlük konuşma dili genellikle basit ve estetik bir amaç taşımadan kullanılırken, sözlü halk edebiyatı estetik bir maksat güder ve bu nedenle kültür dilinin bir parçası olarak kabul edilir.
3. Yazara göre içinde Arapça ve Farsça kelimeler bulunan atasözlerini Türk kültür
dilinden çıkarmak niçin boşuna bir çabadır?
Cevap :
Yazar, içinde Arapça ve Farsça kelimeler bulunan atasözlerini Türk kültür dilinden çıkarmanın boşuna bir çaba olduğunu belirtmektedir. Çünkü bu atasözleri, Türk kültürünün binlerce yıllık geçmişinin bir parçasıdır ve bu kültürel mirası hiçe saymak, geçmişten gelen derin anlam ve hikmetleri yok saymak anlamına gelir. Kültüre saygı, bu sözlerin anlamını ve değerini anlamak ve onlardan yararlanmakla sağlanır.
8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 122 Cevapları
Soru : Aşağıdaki cümleleri inceleyiniz. Atasözü olan cümlelerin yanına ( ) , olmayan cümlelerin yanına ( x ) işareti koyunuz.
Cevap :
(✓) 1. Az kazanan çok kazanır, çok kazanan hiç kazanır.
(✓) 2. Kimi bağ bozar, kimi bostan bozar.
(X) 3. Atı olan Üsküdar’ı geçti.
(✓) 4. Mum dibine ışık vermez.
(✓) 5. Herkes kaşık yapar ama sapını yapamaz.
(X) 6. Dostlar alışverişte görsün.
Soru : Aşağıdaki cümlelerden amaç-sonuç belirtenlerin yanına “A”, neden-sonuç belirtenlerin yanına “N” yazınız.
Cevap :
(N) 1. Seni hastanede ziyaret ettiğim için işe geç gittim.
(N) 2. Çok okuyor ki iyi yazıyor.
(A) 3. Ders çalışmak üzere kütüphaneye gitti.
(A) 4. Şiir yazmak için hayal etmek gerekir.
(N) 5. Tiyatroyu çok sevdiğinden her hafta bir oyuna gider.
(A) 6. Kitap almak için para biriktiriyor.
(A) 7. İstanbul’a okumaya gitti.
(N) 8. Çok hızlı konuştuğu için söyledikleri anlaşılmıyordu.
Soru : Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplayınız.
1. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde abartılı bir ifade yoktur?
A) Çok zayıflamışsın, üflesem uçacaksın.
B) Dünya kadar ödevim var.
C) Ağzımla kuş tutsam da yaranamam.
D) Bülbül, güle küsmüş.
Cevap: D) Bülbül, güle küsmüş.
2. Başka sanat bilmeyiz, karşımızda dururken
Yazılmamış bir destan gibi Anadolu’muz.
Arkadaş, biz bu yolda türküler tuttururken
Sana uğurlar olsun… Ayrılıyor yolumuz.
Yukarıdaki dörtlüğün teması, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Anadolu sevgisi
B) Destan
C) Türküler
D) Batı sanatı
Cevap: A) Anadolu sevgisi
8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 123 Cevapları
3. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde yüklem geçişlidir?
A) Ağaca büyük bir dikkatle baktı.
B) Evdeki çiçeklerimizin hepsi kurumuş.
C) Erkenden bütün ödevlerimi bitirdim.
D) Yolda eski bir arkadaşımla karşılaştık.
Cevap: C) Erkenden bütün ödevlerimi bitirdim.
4. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde yüklem etkendir?
A) Evleri depremde yıkılmıştı.
B) İftar hazırlığı tamamlandı.
C) Birdenbire kapı açıldı.
D) Konuşması beni çok etkiledi.
Cevap: D) Konuşması beni çok etkiledi.
5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yüklem geçişli olduğu hâlde nesne kullanılmamıştır?
A) Arka taraftaki pencerenin camını kırmışlar.
B) Hasta, şikâyetlerini uzun uzun anlattı.
C) Ne zaman aradın?
D) Tahtadaki yazılan hızlıca sildi.
Cevap: C) Ne zaman aradın?
6. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi özne-yüklem ilişkisine göre edilgen, nesne-yüklem ilişkisine göre geçişsizdir?
A) Kitap okumayı seviyorum.
B) Eşyaların fazlası, ihtiyaç sahiplerine verildi.
C) Tıkanan mutfak lavabosunu açtırdık.
D) Akşam misafirlerimiz gelecek.
Cevap: B) Eşyaların fazlası, ihtiyaç sahiplerine verildi.
7. Aşağıdakilerden hangisi isim cümlesidir?
A) İşim gücüm budur benim.
B) Gökyüzünü boyarım her sabah.
C) Deniz yırtılır, kimi zaman.
D) Bilmezsiniz kim diker, ben dikerim.
Cevap: A) İşim gücüm budur benim.
8. Aşağıdakilerden hangisi fiil cümlesidir?
A) Bugünlerde bir akım var.
B) Tiyatro bir eğlencedir.
C) Tiyatro, kişinin sınırlarını genişletir.
D) Tiyatro, sanatın tümü gibi bir okuldur.
Cevap: C) Tiyatro, kişinin sınırlarını genişletir.
8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 124 Cevapları
9. Aşağıdakilerden hangisinde bitmemiş bir cümle vardır?
A) Can çıkmayınca huy çıkmaz
B) Kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan
C) Yuvarlanan taş yosun tutmaz
D) Adam, adamdan korkmaz
Cevap: B) Kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan
10. Yüklemi isim soylu sözcükten oluşan cümlelere “isim cümlesi”, yüklemi fiil olan cümlelere ise “fiil” cümlesi” denir. Buna göre aşağıdaki cümlelerin hangisi yükleminin türü yönüyle diğerlerinden farklıdır?
A) Küs olan kardeşler birbiriyle anlaştı.
B) Dünyanın en güzel kokusu gül kokusudur.
C) Bana hediyesi bir kutu kalemmiş.
D) Heyecan verici bir yarıştı.
Cevap: A) Küs olan kardeşler birbiriyle anlaştı.
11. Aşağıdakilerden hangisi kurallı cümledir?
A) Eğlence, eğlence diyoruz boyuna.
B) Biz de hazin bir kaderi var dergilerin.
C) Çoğu bir mevsim yaşar, çiçekler gibi.
D) Hayatı, eseri, davranışları zıtlıklarla doludur.
Cevap: D) Hayatı, eseri, davranışları zıtlıklarla doludur.
12. Edilgen Fiiller Cümlede gerçek öznesi belli olmayan; eylemin bildirdiği işi yapan değil, işten etkilenen durumunda öznesi bulunan fiillere ”edilgen çatılı fiiller” denir.
1. Tüm çamaşırlar yıkandı.
2. Akşama kadar soru çözdüm.
3. Tüm param çalındı.
4. Mülakat için hazırlandı.
5. Giriş işlemleri yapıldı.
Numaralı cümlelerden hangileri edilgen çatılı değildir?
A) 1,3,5
B) 1,4,5
C) 2 ve 3
D) 2 ve 4
Cevap: D) 2 ve 4
13. Geçişli fiiller, nesne alabilen fiillerdir. Cümlede nesne varsa veya cümleye sonradan nesne eklenebiliyorsa cümlenin yüklemi geçişli bir fiildir. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde buna benzer bir kullanım vardır?
A) Babam seni sordu.
B) Ara tatilde üç kitap okudum.
C) Öğrenciler okul bahçesinde bekliyor.
D) Bu sınavı geçtim.
Cevap: C) Öğrenciler okul bahçesinde bekliyor.
8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 125 Cevapları
Soru : Mustafa Kemal Atatürk’ün “Türk dili, Türk milletinin kalbidir, zihnidir.” sözünden
yararlanarak “Millî kültürün oluşmasında dilin önemi nedir?” sorusuna cevap olacak bir
metni aşağıya yazınız.
Kısa Cevap :
Mustafa Kemal Atatürk’ün “Türk dili, Türk milletinin kalbidir, zihnidir.” sözü, dilin millî kültürün temel taşlarından biri olduğunu vurgular. Dil, bir toplumun düşünce yapısını, değerlerini ve kültürel mirasını taşır. Bu nedenle, dilin korunması ve geliştirilmesi, millî kimliğin yaşatılması açısından büyük önem taşır.
Uzun Cevap :
Mustafa Kemal Atatürk’ün “Türk dili, Türk milletinin kalbidir, zihnidir.” sözü, dilin millî kültürün oluşmasındaki kritik rolünü açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Dil, bir toplumun düşünce dünyasını, duygularını ve değerlerini ifade eden en temel araçtır. Kültür, dil aracılığıyla nesilden nesile aktarılır ve bu süreç, bir milletin kimliğini oluşturan unsurlardan biridir.
Dil, aynı zamanda bir milletin tarihiyle de yakından ilişkilidir. Geçmişten gelen atasözleri, deyimler ve hikâyeler, toplumun ortak deneyimlerini yansıtır. Türk dili, bu anlamda, Türk milletinin tarihî birikimini ve kültürel zenginliğini barındırır. Bu nedenle, dilin yaşatılması ve geliştirilmesi, millî kimliğin korunmasında önemli bir görev üstlenir.
Millî kültürün oluşmasında dilin önemi, sadece geçmişle sınırlı değildir. Bugünkü toplumsal ilişkilerimizde de dil, iletişimi sağlamakla kalmaz; aynı zamanda toplumun değer yargılarını ve normlarını da şekillendirir. İyi bir iletişim, toplumda birlik ve beraberlik sağlar, farklı düşüncelerin ve kültürel zenginliklerin bir araya gelmesine olanak tanır. Bu durum, millî kültürü daha da zenginleştirir.
Sonuç olarak, Atatürk’ün ifadesiyle Türk dili, sadece bir iletişim aracı değil, aynı zamanda Türk milletinin kalbi ve zihnidir. Dilin önemi, millî kültürün oluşumunda ve yaşatılmasında yadsınamaz bir gerçektir. Bu sebeple, Türk dilinin korunması ve geliştirilmesi, sadece bireylerin değil, toplumun geleceği açısından da büyük bir sorumluluktur.