6. Sınıf Din Kültürü Kitabı Sayfa 106-107-108-109-110-111-112-113-114-115-116-117 SDR İpekyolu Yayıncılık

Ortaokul 6. Sınıf Din Kültürü Kitabı Hz. Muhammed’in (sav) Daveti: Medine Dönemi Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117


6. Sınıf Din Kültürü Kitabı Hz. Muhammed’in (sav) Daveti: Medine Dönemi Metni Etkinlik Cevapları


“6. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı Sayfa 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117 Cevapları” sayfalarında, “Ortaokul 6. Sınıf Din Kültürü Kitabı 4. Ünite Hz. Muhammed’in (sav) Daveti: Medine Dönemi” başlığı altında, Hz. Muhammed’in (sav) Medine’ye hicretinden sonra burada gerçekleştirdiği davet ve Medine dönemi ile ilgili etkinliklerin cevapları yer almaktadır. Bu konulara dair


“6. Sınıf Din Kültürü Kitabı Sayfa 106-107-108-109-110-111-112-113-114-115-116-117 SDR İpekyolu Yayıncılık”

“6. Sınıf Din Kültürü SDR İpekyolu Yayınları Ders Kitabı Cevapları” kitabı öğrencilere rehberlik eder ve etkinlikleri doğru şekilde yapmalarını sağlar. “6. Sınıf Din Kültürü Kitabı Sayfa 106-107-108-109-110-111-112-113-114-115-116-117 SDR İpekyolu Yayıncılık” sayfaları, öğrencilere Medine dönemi hakkında kapsamlı bilgiler sunar ve İslam tarihindeki bu dönemin önemini açıklar.


6. Sınıf Din Kültürü Kitabı Sayfa 106-107-108-109-110-111-112-113-114-115-116-117


Soru : Medine’ye hicretten sonra İslam dininin yayılışı nasıl olmuştur? Bu konuda neler biliyorsunuz?


Cevap : Medine’ye hicretten sonra İslam dini hızla yayılmaya başlamıştır. Bu dönemde, Hz. Muhammed (sav), İslam’ı yaymak için birçok strateji izlemiştir. İlk olarak, Medine’deki farklı kabilelerle barış anlaşmaları yaparak sosyal ve politik bir birlik sağlamıştır. Ayrıca, İslam’ın temel esaslarını anlatan birçok vaaz ve konuşma yapmış, insanları doğru yola davet etmiştir. Medine’de yapılan savaşlar (Bedir, Uhud ve Hendek gibi) da İslam’ın gücünü pekiştirmiştir. Hicret, Medine’de İslam Devleti’nin temellerini atmış ve İslam, burada güçlü bir siyasi yapı kurarak Arap Yarımadası’nda hızla yayılmaya başlamıştır. İslam’ın yayılması, sonrasında çevre bölgelere de ulaşmış ve birçok kabile Müslüman olmuştur.


Soru : Medine ve Mescid-i Nebi hakkında neler biliyorsunuz? Sizce Hz. Muhammed (sav), Medine’de bir mescit yaptırmaya neden ihtiyaç duymuş olabilir?


Cevap :

Medine, Hz. Muhammed (sav) ve ilk Müslümanların hicret ettiği, İslam’ın gelişiminde önemli bir yer olan şehirlerdendir. Medine, o dönemde Yethrib olarak biliniyordu ve burada Müslümanlar ile Medineli Araplar arasında barış anlaşmaları yapılmış, İslam Devleti’nin temelleri atılmıştır. Medine, Hz. Muhammed (sav) için hem dini hem de siyasi bir merkez haline gelmiştir.

Mescid-i Nebi ise Hz. Muhammed (sav) tarafından Medine’de inşa ettirilmiş ilk camidir. Bu mescid, sadece ibadet yeri değil, aynı zamanda toplumsal, siyasi ve eğitimsel bir merkez olarak kullanılmıştır. Hz. Muhammed (sav), burada öğretilerini yaymış, Müslümanlarla toplantılar yapmış, devlet işlerini yönetmiştir.

Hz. Muhammed (sav), Medine’de bir mescit yaptırmaya ihtiyaç duymasının birkaç nedeni olabilir:

  • İbadet ve toplumsal birlikteliği sağlamak: Müslümanların toplanıp namaz kılacakları, birlik içinde olacakları bir yer gerekiyordu. Mescid-i Nebi, bu ihtiyaçları karşılamıştır.
  • Eğitim ve dini öğretim: Mescid, aynı zamanda dini eğitim verilen bir yer olmuştur. İslam’ın esasları burada öğretilmiş, hadisler ve ayetler burada paylaşılmıştır.
  • Sosyal merkez oluşturmak: Mescid-i Nebi, Müslümanların bir araya gelip fikir alışverişinde bulunabileceği, devletin yönetildiği, halkla doğrudan iletişim kurulan bir yer olmuştur.

6. Sınıf Din Kültürü SDR İpekyolu Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 107 Cevapları


“…De ki: Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Doğrusu ancak akıl sahipleri bunları hakkıyla
düşünür.” Zümer suresi, 9. ayet.

“…Kulları içinde ancak âlimler Allah’tan (gereğince) korkar! Şüphesiz Allah, daima üstündür, çok bağışlayandır.” Fatır suresi, 28. ayet.

“Allah, hakkında hayır dilediği kimseye din hususunda büyük bir anlayış verir.” Buhari, İlim, 4; Müslim, İmare, 175; Tirmizi, İlim, 4.

Soru : Yukarıdaki ayetlerin ve hadisin vermek istediği mesaj nedir? Arkadaşlarınızla yorumlayınız.


Cevap : Yukarıdaki ayetler ve hadis, bilginin ve ilmin önemine dair güçlü mesajlar vermektedir. İlk ayet, bilgili ve bilgisiz kişilerin aynı seviyede olamayacağını vurgular ve akıl sahiplerinin doğruyu anlayabilmesi için ilme dayalı düşünme yeteneğine sahip olmaları gerektiğini ifade eder. İkinci ayet, ancak gerçek alimlerin Allah’a saygı ve korku gösterdiğini, yani bilgiyle birlikte takvayı da içselleştiren kişilerin Allah’tan korktuklarını anlatır. Sonraki hadis, Allah’ın hayır dilediği kişiye dinin derinliğini ve anlayışını verme iradesini gösterir, bu da ilmin insanın hayatına kattığı değeri ve anlamı ifade eder.

Bu mesajlar, ilmin sadece dünyevi bir kazanım değil, aynı zamanda Allah’a yakınlaşmada ve hayatı doğru yönlendirmede bir araç olduğunu anlatır. İslam’a göre, bilim ve eğitim, insanın manevi gelişimiyle de bağlantılıdır. Eğitim, insanın doğruyu bulmasına, Allah’a karşı sorumluluklarını daha iyi yerine getirmesine ve toplumuna faydalı bir birey olmasına yardımcı olur.


Soru : Bu ayetlerden ve hadisten, İslam’ın ilme ve eğitim-öğretime verdiği önem konusunda ne gibi sonuçlar çıkarılabilir? Tartışınız.


Cevap :

İslam, ilmi ve eğitimi çok yüksek bir değer olarak kabul eder. Bu ayetlerden ve hadisten çıkarılabilecek bazı sonuçlar şunlardır:

  • İlim, ibadetin bir parçasıdır: İslam, sadece dini vecibelerin yerine getirilmesini değil, aynı zamanda insanın doğru düşünmesi, çevresini anlaması ve bilgi edinmesi gerektiğini öğretir. İlim, bir Müslümanın hem dünyasında hem de ahiretinde başarılı olabilmesi için bir araçtır.
  • Bilgi sahibi olmak, Allah’a yakınlaşmaya katkı sağlar: İlme sahip olmak, kişinin Allah’a olan bağlılığını artırır. Bilgili insanlar, Allah’ı daha iyi tanıyabilir ve O’na karşı sorumluluklarını daha bilinçli bir şekilde yerine getirebilir.
  • Toplumun gelişimi için eğitim gereklidir: İslam, bireylerin hem manevi hem de dünyevi açıdan gelişebilmesi için eğitim ve öğretime önem verir. Toplumda adaletin, huzurun ve ilerlemenin sağlanabilmesi için bilgiye dayalı bir toplum yapısı oluşturulmalıdır.
  • Her alanda ilme değer verilmelidir: İslam, sadece dini ilimlere değil, aynı zamanda fen bilimleri, sosyal bilimler gibi diğer alanlardaki bilgilere de değer verir. Bilgi insanın hayatını kolaylaştıran, Allah’ın yaratışındaki mucizeleri anlamasına yardımcı olan bir kaynaktır.

Sonuç olarak, İslam, insanlara bilgi arayışında olmayı, ilmi yaşamlarının her alanına entegre etmeyi ve bu sayede hem dünyada hem de ahirette başarılı olmayı öğütler.


6. Sınıf Din Kültürü SDR İpekyolu Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 110 Cevapları


Soru : Uhud Savaşı niçin başarısızlıkla sonuçlanmış olabilir? Sizce bu savaşta Müslümanların hataları nelerdir? Sınıfınızda tartışınız.


Cevap : Uhud Savaşı, bazı stratejik hatalar ve disiplinsizlik nedeniyle başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Müslümanların savaşta yaptığı hatalar şunlar olabilir:

  1. Okçuların yerinden ayrılması: Hz. Peygamber (sav), okçuları Uhud Dağı’na yerleştirerek, dağın zirvesinden düşman askerlerine karşı koruma sağlamalarını istemişti. Ancak, Müslüman okçular, ganimet almak amacıyla yerlerinden ayrıldılar. Bu durum, düşmanın dağdan sarkıp Müslümanların arkasına geçmesine ve saldırı başlatmasına yol açtı.
  2. Aşırı güven: Savaşın başlangıcında Müslümanlar, düşman ordusunun daha küçük olduğunu ve zafer kazanacaklarını düşündüler. Bu aşırı güven, dikkatlerini zayıflattı ve hatalar yapmalarına neden oldu.
  3. İçki yasağı ve disiplinsizlik: Bazı Müslümanlar, savaşın gidişatını değiştirebilecek kadar disiplinli değildiler. İslam’ın ilk yasaklarından biri olan içki yasağı ve diğer disiplinsizlikler savaşın seyrini olumsuz etkiledi.

Sonuç olarak, Uhud Savaşı’ndaki başarısızlığın sebepleri genellikle strateji hataları, disiplinsizlik ve gevşekliktir. Bu olay, Müslümanlara önemli dersler verdi ve İslam tarihinde büyük bir dönüm noktası oldu.


6. Sınıf Din Kültürü SDR İpekyolu Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 112 Cevapları


Hz. Peygamber’in (sav) Fars (İran) Hükümdarı Kisra’ya gönderdiği İslam’a davet mektubu şöyledir:

“Bismillâhirrahmânirrahîm!

Allah’ın Resûlü Muhammed’den, Farsların Büyüğü Kisra’ya!

Doğru yolda gidenlere, Allah’a ve peygamberine iman edenlere, Allah’tan başka ilah olmadığına,

O’nun hiçbir ortağı bulunmadığına ve Muhammed’in O’nun kulu ve resulü olduğuna şehadet edenlere selam olsun!

Ben, seni İslam’a davet ediyorum.

Çünkü ben, bütün insanlara (ileride başlarına gelecek olan tehlikeleri haber vermek için) peygamber olarak gönderildim.

Müslüman ol ki selamete eresin! Eğer davetimden yüz çevirirsen Mecusi kavminin günahı senin boynuna olsun!”

İbni Kesir, Hz. Peygamber’in Hayatı, s. 513.

Soru : Yukarıdaki mektuptan ne gibi ilkeler ve sonuçlar çıkarılabilir? Belirleyip listeleyiniz.


Cevap :

  • İslam’a davet: Hz. Peygamber, Kisra’ya İslam’ı kabul etmeye davet ediyor. Bu, İslam’ın evrensel bir mesaj olduğunu ve sadece Araplara değil, tüm insanlara hitap ettiğini gösterir.
  • Allah’ın birliği ve peygamberliğin doğruluğu: İslam, Allah’ın tek olduğuna ve Muhammed’in (sav) Allah’ın elçisi olduğuna inanmayı şart koşar. Bu mesaj, tüm insanları doğru inançlara davet eder.
  • İslam’a uyum: İslam’a uyanlar selamete erecek, buna karşı çıkanların sorumluluğu ise kendilerine aittir. Buradan, özgür irade ve bireysel sorumluluğun önemi çıkarılabilir.
  • Dinler arası hoşgörü: Peygamber, Kisra’yı Mecusilikten dönmeye ve İslam’ı kabul etmeye çağırıyor. Bu, diğer inançlara saygı duymanın ve insanların inançlarını değiştirmeleri için onları doğru yolda uyarmanın önemini vurgular.
  • Allah’ın kudreti: Peygamberin mesajı, Allah’a ve peygamberliğe olan inanç ve güveni pekiştirir. İslam, sadece bir inanç değil, bir yaşam biçimidir.

6. Sınıf Din Kültürü SDR İpekyolu Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 116 Cevapları


Soru : Veda Hutbesi’ni dikkatle okuyunuz. Bu hutbeden ne gibi evrensel ilkeler çıkarılabilir? Bunları belirleyerek maddeler hâlinde yazınız.


Cevap :

  • Evrensel eşitlik: İnsanlar arasında ırk, renk, dil ve soy farkı yoktur. Bütün insanlar eşittir ve eşit haklara sahiptir.
  • Adaletin önemi: Müslümanlar, birbirlerine karşı adaletli olmalı ve her bireyin hakkını gözetmelidir.
  • Kadınların hakları: Kadınlara karşı iyi davranılmalı, onların haklarına saygı gösterilmelidir.
  • İnsan haklarına saygı: Her insanın canı, malı ve onuru kutsaldır ve bunlara saygı gösterilmelidir.
  • İslam’ın son mesajı: Peygamberlik görevi sona ermiş ve İslam, tamamlanmış bir din olarak bütün insanlara sunulmuştur.
  • Hakkın teslim edilmesi: İnsanlar, birbirlerinin haklarını ihlal etmemeli ve adaletli bir şekilde birbirlerine karşı sorumlu olmalıdır.

6. Sınıf Din Kültürü SDR İpekyolu Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 117 Cevapları


Soru : Siz Hz. Peygamber (sav) döneminde yaşayıp onun vefatına şahit olsaydınız neler hisseder, nasıl davranırdınız? Duygularınızı ifade eden bir yazı yazınız.


Cevap : Hz. Peygamber (sav) döneminde yaşamak, büyük bir onur ve mutluluk kaynağı olurdu. Onun yanında olmak, doğruyu ve güzelliği ondan öğrenmek, yaşamı daha anlamlı kılardı. Onun vefatına şahit olmak, derin bir üzüntü ve kayıp hissi yaratırdı. Çünkü o, insanlığa en güzel ahlakı ve rehberliği sunan bir liderdi. Peygamberin vefatından sonra bir boşluk ve yalnızlık hissi olabilir, ancak onun öğretileri, rehberliği ve İslam’a olan bağlılıkla bu boşluğu doldurmak gerekir. Onun vefatından sonra bu dert, insanlara daha fazla sorumluluk ve İslam’ı yayma azmi verir, çünkü bizler Peygamberin mirasını yaşatmak ve onun izinden gitmekle yükümlüyüz.



 

Our Score