7. Sınıf Din Kültürü Gün Yayıncılık Kitabı Sayfa 32-33-34
7. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi 1. Ünite Ünitemizi Değerlendirelim Cevapları Sayfa 32, 33, 34
1. Ünite Ünitemizi Değerlendirelim Cevapları
7. Sınıf Din Kültürü Gün Yayıncılık Sayfa 32-33-34
A. Aşağıdaki açık uçlu soruları cevaplandırınız.
1. Varlıklar âlemini nasıl sınıflandırabiliriz? Örnekler veriniz.
Kısa Cevap : “Varlıklar âlemini nasıl sınıflandırabiliriz? Örnekler veriniz.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.
Uzun Cevap :
Varlıklar alemi gözle görülebilen ve görülemeyen olmak üzere iki kısımda sınıflandırılabilir.
Bunlardan gözle görülebilen varlıklar çevremizde olan ve beş duyu organımız olan duyularla algılayabildiğimiz varlıklardır. Bunları çevremizde olan, ağaç, insan, ve bütün eşyalar dahildir.
Gözle görülemeyen varlıklar ise şeytan, cin ve melek gibi varlıklar olup bunlar beş duyu organı ile algılanamayan fakat varlığını bildiğimiz ve kabul ettiğimiz şeylerdir.
2. Meleklerin özellikleri nedir? Bilgi veriniz.
Kısa Cevap : “Meleklerin özellikleri nedir? Bilgi veriniz.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.
Uzun Cevap :
Melekler insanlar gibi özelliklere sahip olmayan nurdan varlıklardır.
Melekler de yeme, içme, uyuma gibi insanın bedeni için ihtiyaç duymuş oldu ihtiyaçlar bulunmamakta aynı zamanda kendilerinde erkeklik ve dişilik kavramları bulunmayıp sadece Allah’ın emirleri ile meşgul olurlar.
Melekler kendilerinde hata yapma isteği veya günaha düşme korkusu gibi bir durum söz konusu olmadığı için verilmiş oldukları görevlere devam edip kendilerinde manevi olarak herhangi bir yükselme ve alçalma yoktur.
İnsan ise bu şeylerin hepsi ile imtihan olduğu için manevi derecesini yükseltebilir veya alçaltabilir.
3. Meleklere imanın davranışlarımız üzerinde ne gibi olumlu etkileri vardır? Açıklayınız.
Uzun Cevap :
Meleklere iman insanın davranışlarını kontrol edip kötülükten kaçınmaya ve korunduğunu bildiği için iyi hissetmesine neden olacaktır.
5. Ahiret ve kıyamet ne demektir? Açıklayınız.
Kısa Cevap : “Ahiret ve kıyamet ne demektir? Açıklayınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.
Uzun Cevap :
Kıyametin saati sadece Allahu Teala hazretleri tarafından bilinmekle beraber yaklaştığına dair alametler hadisi şeriflerde belirtilmiştir.
Ahiret ise insanın ölümüyle başlayıp mahşer ve toplanarak hesap vermek ve neticede kişinin Cennet veya cehenneme gideceği bir hayatın başlangıcıdır. Sonsuza kadar sürecektir.
6. Ahiret hayatının aşamaları hakkında bilgi veriniz.
Kısa Cevap : “Ahiret hayatının aşamaları hakkında bilgi veriniz.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.
Uzun Cevap :
Ahiret hayatının aşamaları;
Ölüm: Ahiret hayatının ilk aşaması ölümdür. Her canlı zamanı gelince ölür.
Ölüm İle İlgili Ayet Ve Hadisler;
“Her can ölümü tadacaktır. Kıyamet günü mükâfatlarınız tastamam verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete gönderilirse, o gerçekten kurtuluşa ermiştir. Bu dünya hayatı aldatıcı bir metâdır.” (Âl-i İmrân sûresi, 185)
Enes radıyallahu anh şöyle dedi:
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem yere birtakım çizgiler çizdi. Sonra da çizgileri göstererek şöyle buyurdu:
“Bunlar insanın istek ve arzuları, şu da onun ecelidir. İnsan hayal içinde yaşayıp giderken bir de bakar ki en yakın ölüm çizgisi karşısına gelivermiş.” (Buhârî, Rikak 4)
Haşir: Dirilme demek olup insanların hesaba çekilmek için diriltilmeleri
Haşir İle İlgili Ayet Ve Hadisler;
Ebû Hüreyre’ye, bu ifâdeyle kırk yıl mı, kırk ay mı yoksa kırk gün mü kastedildiği tek tek sorulduğunda her birine ısrarla; “Bir şey diyemem.” şeklinde mukâbelede bulunmuştur. Sonra da Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in hadîsini nakletmeye devam ederek şöyle buyurmuştur:
“Allah gökten su indirecek ve insanlar yerden sebze biter gibi bitecekler. İnsanda bir kemik hariç hepsi çürür. Bu çürümeyen, «Acbü’z-Zeneb»[1] denen kuyruk sokumu kemiğidir. Kıyâmet günü yeniden yaratılış bundan terkip edilecektir.” (Buhârî, Tefsîr, 39/3; Müslim, Fiten, 141; Muvatta’, Cenâiz, 48; Ebû Dâvûd, Sünnet, 24; Nesâî, Cenâiz, 117)
“Kıyâmet gününe yemin ederim.” (el-Kıyâme, 1)
“Nefs-i levvâmeye (kendini kınayıp pişmanlık duyan tutarsız nefse) yemin ederim ki (diriltilip hesâba çekileceksiniz).” (el-Kıyâme, 2)
“İnsan, kendisinin kemiklerini bir araya toplayamayacağımızı mı sanır?” (el-Kıyâme, 3)
“Evet, Biz’im, onun parmak uçlarını[5] bile aynen eski hâline getirmeye gücümüz yeter.” (el-Kıyâme, 4)
Lokman sûresinde de Rabbimiz şöyle buyuruyor:
“(Ey insanlar!) Sizin yaratılmanız ve diriltilmeniz, ancak tek bir kişinin yaratılması ve diriltilmesi gibidir. Şüphesiz ki, Allah her şeyi işiten ve görendir.” (Lokmân, 28)
Mahşer: Yeniden diriliş ile birlikte insanların Allah’a hesap vermek üzere toplanacakları yer.
” Meryem Suresi 68. Ayet; ” Rabbine andolsun ki onları muhakkak şeytanlarla birlikte mahşerde toplayacağız; sonra onları cehennemin çevresinde diz üstü çökmüş vaziyette hazır tutacağız. ”
Nevvâs İbni Sem’ân radıyallahu anh şöyle dedi:
Ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i:
“Kıyamet gününde Kur’an ve dünyadaki hayatlarını ona göre tanzim eden Kur’an ehli kimseler mahşer yerine getirilirler. Bu sırada Kur’an’ın önünde Bakara ve Âl-i İmrân sûreleri vardır. Her ikisi de kendilerini okuyanları müdafaa için birbiriyle yarışırlar” buyururken işittim.
Müslim, Müsâfirîn 253. Ayrıca bk. Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’ân 5
Mizan : Cennetlik mi yoksa Cehennemlik mi olduklarını belirlemek için ahirette kuracan terazilere verilen isimdir.
Mizan İle İlgili Ayet Ve Hadisler;
Kur’an-ı Kerîm’de mîzan hakkında şöyle buyurulur: “Biz kıyamet günü için adalet terazileri kurarız. Artık hiç kimseye, hiçbir şekilde haksızlık edilmez. Allah Teâlâ’nın bildiği ve takdir ettiği şekilde amellerin tartılmasıdır. Yapılan iş bir hardal tanesi kadar olsa bile, onu tartıya sokarız. Hesap gören olarak biz yeteriz.” [1] Şu âyette tartının sonucuna göre işlem yapılacağı açıkça belirtilir: “Tartıları ağır olana gelince, o kimse hoş bir hayat içinde olacaktır. Tartıları hafif olana gelince, onun gideceği yer (kızgın ateşten) bir çukurdur.” [2]
“Temizlik imanın yarısıdır; Allah’a hamdetmek ise mizanı doldurur. Şerhu’l-Akîdeti’t-Tahâviyye, s. 474. Elbânî bu hadise sahih demektedir. Hadis için bkz. Müslim, Tahâret 1; Tirmizî, Deavât 86.
Amel Defteri: Mahşer yerinde insanlara yaptıkları iyilik ve kötülüklerin yazılı olduğu amel defterleri dağıtılacaktır.
Amel Defteri İle İlgili Ayet Ve Hadisler;
Hz. Âişe’den nakledildiğine göre, kendisi cehennemi hatırladığında ağladı. Bunun üzerine Hz. Peygamber: “Niçin ağladın?” diye sordu. O da şöyle cevap verdi: “Cehennemi hatırladım da, kıyamet günü acaba ailenizi hatırlayacak mısınız? diye ağladım.” Hz. Peygamber de şöyle karşılık verdi: “Üç yerde hiç kimse başkasını hatırlamaz: (Birincisi) mizan başında; terazisi hafif mi gelecek yoksa ağır mı, bunu anlayıncaya kadar. (İkincisi) ‘Alın kitabı okuyun!’ denilip de kitabının nerede, sağ tarafında mı, sol tarafında mı, yoksa arkasında mı olduğunu anlayacağı, kitabın verilmesi anında. (Üçüncüsü) sırat, cehennemin önüne konulduğu anda. İbn Ebî Şeybe, Musannef, VII, 88; Ebû Dâvûd, Sünnet 28.
“Kitap ortaya konmuştur. Suçluların onda yazılı olanlardan korkmuş olduklarını görürsün. Vay halimize derler, bu nasıl kitapmış. Küçük büyük hiçbir şey bırakmaksızın hepsini sayıp dökmüş. Böylece yaptıklarını karşılarında bulmuşlardır. Senin Rabbin hiç kimseye zulmetmez.” (el-Kehf 18/49)Sırat Köprüsü: Sırat, cennetle cehennem arasında bir yoldur.
Şefaat: “günahkâr müminin bağışlanması, günahı olmayanların ise derecelerinin yükseltilmesi için izin verilen kimselerin Allah nezdinde aracılık yapması” manasına gelir.
Şefaat İle İlgili Ayet Ve Hadisler;
“İzni olmadan O’nun huzurunda kim şefaat edebilir?” (Bakara, 255)
“Onun izni olmadan hiçbir şefaatçi şefaat edemez” (Yûnus, 3)
“Rahmân nezdinde söz ve izin alandan başka hiçbirinin şefaate gücü yetmeyecektir” (Meryem, 87)
“Allah’ın huzurunda kendisinin izin verdiği kimselerden başkasının şefâati fayda vermez” (Sebe’, 23)
“O gün Rahmân’ın izin verdiği ve sözünden hoşlandığından başkasının şefaati fayda vermez” (Tâ-hâ, 109)
“Göklerde nice melekler var ki onların şefaatleri, Allah’ın, dilediği ve râzı olduğu kimse için izin vermesi hâricinde bir işe yaramaz.”(en-Necm, 26)
Ebû Hüreyre -radıyallâhu anh- şöyle buyurur:
“Bir defasında:
«‒Yâ Rasûlallah, Kıyamet gününde senin şefâatinle en ziyâde mes’ûd olacak kimdir?” diye sordum.
Şöyle buyurdular:
«‒Ey Ebû Hüreyre, hadis öğrenme hususundaki hırsını gördüğüm için bu hadisi senden evvel kimsenin bana sormayacağını zâten biliyordum. Kıyamet gününde insanlardan şefâatime en ziyâde mazhar olacak kimse kalbinden veya içinden ihlâsla “Lâ ilâhe illallah” diyen kişidir».” (Buhârî, İlim, 33)
Cennet ve Cehennem; Bu aşamların sonucunda insanların girecekleri yer.
Cennet ve Cehennem İle İlgili Ayet Ve Hadisler;
Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur:
“Cenâb-ı Hak buyuruyor ki: “Salih kullarım için ben, Cennet’te hiç bir gözün görmediği hiç bir kulağın işitmediği ve hiç bir insan gönlünün hatırlamadığı bir takım nimetler hazırladım.” (et-Tâc, el-Câmiu li’l-Usül, fî ahâdisi’r-Rasul, V, 402).
Resulullah (sav) buyurdular ki:
“Gümüşten iki cennet vardır. Kapları ve içinde bulunan diğer şeyleri de gümüştendir. Altından iki cennet vardır, kapları ve içlerinde bulunan diğer eşyaları da hep altındandır. Adn cennetinde, cennetliklerle Rablerini görmeleri arasında Allah’ın veçhindeki ridau’l-kibriyadan (büyüklük perdesinden) başka bir şey yoktur.”(Buhari, Tefsir, Rahman 1, 2, Bedu’l-Halk 8, Tevhid 24; Müslim, İman 180; Tirmizi, Cennet 3.)
Resulullah (sav) buyurdular ki:
“Cennette bir ağaç vardır ki, binekli bir kimse yüz yıl gölgesinde yürüse onu katedemez. İstersiniz şu ayeti okuyun: “Daimi gölgededirler, çağlayıp duran su başlarındadırlar.” (Vakıa 30-31).” (Tirmizi, Tefsir, Vakıa, Cennet 1)
Şayet yapamadıysanız -ki hiçbir zaman yapamayacaksınız da- öyleyse yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten sakının. (O ateş) kâfirler için hazırlanmıştır. (2/Bakara 24)
(Allah:) “Sizden önce ateşe girmiş olan cin ve insan topluluklarıyla beraber siz de ateşe girin.” der. Her ümmet oraya girdiğinde, (kendi gibi sapık olan) kardeşini (ümmetleri) lanetler. Sonunda hepsi bir araya toplanınca, sonradan gelmiş olanlar önceden yaşamış olanlar için: “Rabbimiz! Bunlar bizi saptırdılar. Onlara ateşten kat kat azap ver.” der. (Allah) buyuracak ki: “Hepinize kat kat (azap) vardır. Fakat bilmiyorsunuz.” (7/A’râf 38)
7. Hz. İsa’nın (a.s.) doğumu ve çocukluğu hakkında bilgi veriniz.
Kısa Cevap : “Hz. İsa’nın (a.s.) doğumu ve çocukluğu hakkında bilgi veriniz.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.
Uzun Cevap :
Bir gün melekler Allâh’ın emri ile Hz Meryem’ e gelerek bir çocuk doğuracağını ve adının da Meryemoğlu İsa Mesih olacağını bildirdiler. Ayrıca bu çocuğun dünya ve âhirette şerefli ve Allâh’ın rızasını kazanan bir kul olacağını, beşikte iken konuşacağını da haber verdiler.[1]
Hz. Meryem bu durum karşısında, kendisinin hiçbir erkekle ilişkisi olmadığı halde, nasıl çocuk sahibi olacağını sormuş ve kendisine Yüce Allah şöyle buyurmuştur:
“Bu böyledir. Allah dilediğini yaratır. O, bir şeyin olmasına hükmedince ona sadece “ol” der ve o da hemen oluverir.” [2] Bir gün Cebrail (a.s.) genç bir erkek suretinde gelmiş[3], korkuya kapılan Meryem; “Ben senden, Rahman olan Allâh’a sığınırım. Eğer Allah’tan korkuyorsan bana dokunma, demişti.” [4] Cebrail (a.s.); temiz ve yetenekli bir erkek çocuk bağışlamak için, Allâh’ın emri ile geldiğini bildirince,[5] Hz. Meryem yine;
“Benim nasıl çocuğum olabilir. Bana hiç bir beşer dokunmamıştır. Ben iffetsiz de değilim.” [6] diyerek melekten açıklama istedi. Melek; Yüce Allâh’ın emir ve takdirinin böyle olduğunu, Yüce Allah için bunun kolay bir hadise olduğunu bildirdi.[7]
Müfessirlerin çoğu farklı görüşler olsa da Hz Meryem validemizin amirlik süresinin normal hamileliklerde olduğu gibi 9 ay olduğunu ifade etmektedir.
Meryem validemiz sancılı ve kavmine ne söyleyeceğine dair endişeli bir halde doğum için bir köşeye çekilir ve ayeti kerimede geçen hurma dallarına sarılarak doğum yapar.
“Böylece Meryem, çocuğa hâmile kaldı ve onunla uzak bir yere çekildi. Doğum sancısı onu bir hurma ağacına (dayanmaya) sevk etti:
«-Keşke…» dedi, «Bundan önce ölseydim de unutulup gitseydim!»” (Meryem, 22-23)
“Keşke!..” demektedir, Meryem. “Keşke unutulup gitseydim…” Bu sözü, doğum sancısından değil, içinde bulunduğu tedirginlikten dolayı söylemektedir.
Allahü Teala ona yardım olarak melekleri gönderir.
Meryem eldemir yine ayeti kerimede geçtiği üzere susar ve kavmi’nin ona karşı olan zina iftirası ile oldukça üzülür.
Bunun üzerine (Cebrâil -aleyhisselâm-) ağacın altından ona şöyle seslendi:
“-Üzülme, Rabbin senin alt tarafında bir su arkı meydana getirdi. Hurma ağacını kendine doğru silkele ki, sana taze, olgun hurma dökülsün. Ye, iç, gözün aydın olsun. İnsanlardan birini görecek olursan, «Şüphesiz ben Rahmân’a susmayı adadım. Bugün hiçbir insan ile konuşmayacağım!» de.” (Meryem, 24-26)Cenâb-ı Hak, doğum esnasında alt tarafından bir su arkı meydana getirmiş, böylece ona doğumu kolaylaştırmıştır. Doğar doğmaz lohusa anneye, taze hurma ikram etmiştir. Bugün modern tıbbın suda doğumu tavsiye ve teşvik etmesi, lohusa kadına taze hurma yedirilmesi elbette ki Kuranda geçen bilgilere göredir.
“Kucağında çocuğu ile halkının yanına geldi. Onlar şöyle dediler:
«-Ey Meryem! Çok çirkin bir şey yaptın! Ey Hârûn’un kız kardeşi! Senin baban kötü bir kimse değildi. Annen de iffetsiz değildi!»
Bunun üzerine (Meryem, çocukla konuşun diye) ona işaret etti.
«-Beşikteki bir bebekle nasıl konuşuruz?» dediler. Bebek şöyle konuştu:
«-Şüphesiz ben Allâh’ın kuluyum. Bana kitabı (İncil’i) verdi ve beni bir peygamber yaptı. Nerede olursam olayım, O beni mübârek kıldı; yaşadığım sürece bana namazı ve zekâtı emretti. Beni anneme saygılı kıldı; beni bedbaht bir zorba yapmadı. Doğduğum gün, öleceğim gün ve diri olarak kabirden kaldırılacağım gün esenlik banadır.» İşte, hakkında şüphe ettikleri Meryem oğlu Îsâ -hak söz olarak- budur.” (Meryem, 27-34)
Yüce Allah, Hz. İsa’nın (a.s.) durumunu, Hz. Âdem’in (a.s.) durumuna benzetmiştir: “Allah katında İsa’nın durumu da Âdem’in durumu gibidir. Allah Âdem’i topraktan yarattı, sonra ona “ol” dedi ve o oluverdi.” [12]
Kavminin öfkesi ve iftiralarına karşılık Hazret-i Meryem, kucağındaki oğluyla Mısır’a gider. Amcasının oğlu Yusuf en-Neccâr, onları bir merkebe bindirip götürür, bir tepeye yerleştirir.Ayeti kerimede bu durum için; “Meryem oğlunu (Îsâ’yı) ve annesini büyük bir mûcize kıldık ve her ikisini de oturmaya elverişli, akarsulu yüksek bir yere yerleştirdik.” (el-Mü’minûn, 50) buyrulur.
Hazret-i Meryem ve oğlu Îsâ (a.s.), Mısır’da 12 sene kalırlar. Daha sonra Şam’a giderek Nâsıra’ya yerleşirler.
B. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruların doğru seçeneğini işaretleyiniz.
1. Aşağıdaki eşleştirmelerden hangisi hatalıdır?
A) Cebrail Peygamberlere vahiy getirmekle görevlidir.
B) Azrail Ölenleri sorguya çekmekle görevlidir.
C) Mikâil Tabiat olaylarını idare etmekte görevlidir.
D) İsrafil Kıyametin kopması ve yeniden diriliş sırasında sûra üflemekle görevlidir.
2. Kıyamet koptuktan sonra bütün insanların dirilip Allah’ın (c.c.) huzurunda, dünyada yaptıkları davranışların hesabını vermek üzere toplanacakları yere ne ad verilir?
A) Cennet
B) Hesap
C) Kıyamet
D) Mahşer
3. Aşağıdakilerden hangisi sûra üflemekle ve kıyametin kopuşunu ve yeniden dirilişi başlatmakla görevli melektir?
A) Azrail (a.s.)
B) Cebrail (a.s.)
C) İsrafil (a.s.)
D) Mikâil (a.s.)
7. Sınıf Din Kültürü Gün Yayıncılık Sayfa 33 Cevapları
4. Ahirette insanların günah ve sevaplarının, iyilik ve kötülüklerinin tartılacağı manevi teraziye ne ad verilir?
A) Amel defteri
B) Hesap
C) Mahşer
D) Mizan
5. Aşağıdakilerden hangisi, Hz. İsa (a.s.) zamanında yaşamamıştır?
A) Hz. Meryem (a.s.)
B) Hz. Yahya (a.s.)
C) Hz. Yusuf (a.s.)
D) Hz. Zekeriya (a.s.)
C. Aşağıda verilen bilgilerden doğru olanların başına “D”, yanlış olanların başına ise “Y” yazınız.
Cevap :
- ( Yanlış ) Var olan bir şeyi mutlaka görmemiz gerekir, görmediğimiz şeyler yoktur.
- ( Doğru ) Melekler çok uzun mesafelere kısa sürede gidebilirler.
- ( Yanlış ) Yüce Allah (c.c.), melekleri irade sahibi varlıklar olarak yaratmıştır.
- ( Yanlış ) Kıyamet, Cebrail (a.s.) adlı meleğin sûra üflemesiyle kopacaktır.
- ( Doğru ) İnancımıza göre yaptığımız her iş ve davranış melekler tarafından yazılmaktadır.
- ( Yanlış ) Kiramen kâtibîn adlı melekler insanları kabirde sorguya çekecektir.
- ( Yanlış ) Ahiret hayatı sınırlı bir süre devam edecektir.
Ç. Aşağıda verilen Nâs suresinde boş bırakılan bölümleri doğru bir şekilde tamamlayınız.
Cevap :
Bismillâhirrahmânirrahîm.
Kul eûzü birabbinnâs Melikinnâs İlâhinnâs Min şerril vesvâsil hannâs Ellezî yüvesvisü fî sudûrinnâs /Minel cinneti vennâs.
7. Sınıf Din Kültürü Gün Yayıncılık Sayfa 34 Cevapları
D. Aşağıdaki bulmacayı çözünüz.
Cevap :
Soldan Sağa
1. Gözle görülemeyen nurani varlıklar.
2. Hz. İsa’nın (a.s.) annesi.
3. Kıyamet günü insanların Allah’a (c.c.) hesap vermek için toplanacakları yer.
4. Dünya hayatından sonraki asıl ve sonsuz hayat.
5. Kıyamet günü sûra üflemekle görevli melek.
6. İnsanların dünyada yaptığı tüm iyiliklerin ve kötülüklerin kaydedildiği defter.
7. Dünyada Allah’a (c.c.) inanıp iyi ve güzel davranışta bulunanların ahirette ödüllendirileceği yer.
Yukarıdan Aşağı
1. Evrendeki herşeyin yok olmasıyla ölen tüm insanların yaptıklarının hesabını vermek üzere diriltilecekleri zaman.
2. Ahirette insanların amellerinin tartılacağı manevi terazi.
3. İnsanları çeşitli tehlikelerden ve kötülüklerden koruyan melekler.
4. Peygamberlere vahiy getirmekle görevli olan melek.