7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Sayfa 50-51-52-53-54-55-56-57-58-59-60-61 EKOYAY Yayınları

Ortaokul ve İmam Hatip Ortaokulu 7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Osmanlı Devleti’nin Fetih Siyaseti Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61


7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Osmanlı Devleti’nin Fetih Siyaseti Metni Etkinlik Cevapları


“7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Sayfa 50-51-52-53-54-55-56-57-58-59-60-61 EKOYAY Yayınları”

7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Sayfa 50-51-52-53-54-55-56-57-58-59-60-61


Soru : Devletlerin tarih boyunca ticaret yollarının geçtiği yollara hâkim olmak istemelerinin nedenleri neler olabilir?


Kısa Cevap :

Devletler, ticaret yollarına hâkim olarak ekonomik güç elde etmek, zenginliklerini artırmak ve stratejik üstünlük sağlamak istemişlerdir.

Uzun Cevap :

Devletlerin tarih boyunca ticaret yollarına hâkim olmak istemelerinin birden fazla nedeni bulunmaktadır:

  1. Ekonomik Kazanç: Ticaret yollarının kontrolü, devletlere ticaretten elde edilen vergi gelirlerini sağlar. Bu da devletin ekonomik gücünü artırır.
  2. Zenginlik ve Refah: Ticaret yolları, devletlerin zenginleşmesini ve halkın refah seviyesinin yükselmesini sağlar.
  3. Stratejik Üstünlük: Ticaret yolları, stratejik öneme sahiptir. Bu yolları kontrol eden devletler, diğer devletler üzerinde baskı kurabilir ve stratejik avantaj elde edebilir.
  4. Kültürel ve Teknolojik Etkileşim: Ticaret yolları, farklı kültürlerin ve teknolojilerin bir araya gelmesine olanak tanır. Bu da devletlerin kültürel ve teknolojik gelişimini hızlandırır.

7. Sınıf Sosyal Bilgiler EKOYAY Yayınları Ders Kitabı Sayfa 51 Cevapları


Soru : Günümüzde gazi unvanı kimler için kullanılmaktadır? Neden?


Kısa Cevap :

Günümüzde gazi unvanı, savaşlarda yaralanan askerler için kullanılmaktadır. Bu unvan, onların fedakarlıklarını ve cesaretlerini onurlandırmak için verilir.

Uzun Cevap :

Günümüzde gazi unvanı, vatanı savunmak amacıyla girdiği savaşlarda yaralanan veya sakatlanan askerler için kullanılmaktadır. Bu unvanın verilmesinin nedenleri şunlardır:

  1. Onurlandırma: Gazilere, vatanları için gösterdikleri cesaret ve fedakarlıklarından dolayı bir saygı göstergesi olarak gazi unvanı verilir.
  2. Toplumsal Takdir: Gazi unvanı, toplumun bu kişilere olan minnet ve takdir duygusunu ifade eder.
  3. Moral ve Motivasyon: Gazi unvanı, hem gazilerin moralini yüksek tutar hem de diğer askerlere vatan savunmasında cesaret ve fedakarlığın önemini hatırlatır.

Soru : Vezir, “Biz de rahatlığa heves ettik.” sözüyle ne demek istemiştir? Açıklayınız.


Kısa Cevap :

Vezir, bu sözüyle sorumluluklarını ve görevlerini ihmal ettiklerini, rahatlığa kapılarak gevşediklerini ifade etmek istemiştir.

Uzun Cevap :

Vezir, “Biz de rahatlığa heves ettik.” sözüyle, görev ve sorumluluklarını ihmal ederek, kişisel rahatlık ve konfor peşinde koştuklarını ifade etmektedir. Bu durum, devlet işlerinde gevşemeye ve disiplinsizliğe neden olabilir. Vezir, bu sözle, rahatlığa düşkünlüğün devleti olumsuz etkileyebileceğini ve görevlerinin bilincinde olmaları gerektiğini vurgulamaktadır.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler EKOYAY Yayınları Ders Kitabı Sayfa 52 Cevapları


Soru : Osmanlı Devleti’nin gayrimüslimlere haklar vermesinin devlete siyasi, askerî ve ekonomik bakımdan ne gibi
yararları olmuştur? Tartışınız.


Kısa Cevap :

Osmanlı Devleti’nin gayrimüslimlere haklar vermesi, devlete siyasi istikrar, askerî destek ve ekonomik kazanç sağlamıştır.

Uzun Cevap :

Osmanlı Devleti’nin gayrimüslimlere haklar vermesinin çeşitli yararları olmuştur:

  1. Siyasi İstikrar: Gayrimüslimlere verilen haklar, devlet içinde huzur ve düzenin korunmasına yardımcı olmuştur. Bu haklar, gayrimüslimlerin Osmanlı yönetimine olan bağlılıklarını artırmış ve isyan riskini azaltmıştır.
  2. Askerî Destek: Gayrimüslimler, belirli koşullar altında Osmanlı ordusunda hizmet etmiş ve askerî güç sağlamışlardır. Ayrıca, gayrimüslimlerden alınan vergiler, askerî harcamaların finansmanında önemli bir kaynak olmuştur.
  3. Ekonomik Kazanç: Gayrimüslimlerin ticaret ve zanaat gibi ekonomik faaliyetlerde aktif rol oynamaları, Osmanlı ekonomisinin büyümesine katkı sağlamıştır. Bu durum, devletin vergi gelirlerini artırmış ve ekonomik istikrarı desteklemiştir.
  4. Kültürel Zenginlik: Farklı din ve kültürlerin bir arada yaşaması, Osmanlı toplumunun kültürel zenginliğini artırmış ve hoşgörü ortamını sağlamıştır. Bu durum, Osmanlı Devleti’nin uzun süreli varlığını sürdürmesine katkıda bulunmuştur.

Soru : Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. Cevaplarınızı defterinize yazınız.


Osmanlı istimâlet politikasının asıl dikkat çekici neticeleri Rumeli fetihlerinde ortaya çıkar. Edirne’nin alınmasından sonra gelişen fetihlerin sadece kılıçla değil, yerli Hristiyan halkın himaye edilip haklarının iadesi, onlara dinî serbestlik tanınması ve vergi muafiyeti sağlanması gibi ısındırıcı bir politika sonucunda gerçekleştiği bilinmektedir. Eskisine oranla daha güvenli bir hayata ve koruma altına alınmış haklara sahip olan Gayrimüslim tebaa ile uzun yıllar boyunca çok büyük problemler ortaya çıkmamıştır. Osmanlıların asırlarca Balkanlar’da ve Orta Avrupa’da tutunabilme sebepleri bunlardır. Özellikle eski yönetimlerin baskısından ve ağır yüklerinden kurtulan Balkan köylüleri Osmanlıları kurtarıcı gibi görmüşlerdir. Balkanlar’da İslamiyet’in yayılmasında da istimâlet politikasının büyük rolü vardır.

Kalıcı Osmanlı fetihleri çeşitli safhalardan geçerek gerçekleşmekteydi. Halil İnalcık’a göre fethedilen yer önce vergiye bağlanır, bunu alışma dönemi takip ederdi. Daha sonra halkın memnun olmadığı yerli hanedanın barışçı yollarla bertaraf edilmesine sıra gelirdi. Ancak eski idari uygulamalar bütünüyle ve ani bir şekilde kaldırılmayıp Osmanlı sistemiyle uyumlu hâle getirilirdi. Dinî kurumlar ve gelenekler korunurdu. Böylece öteden beri baskı altındaki halk, bu uygulamalar sayesinde Osmanlı tebaasıyla uyum sağlar ve Osmanlılık kavramı etrafında birleşirdi.

Mücteba İlgürel, “İstimâlet” Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C.23, s.362 (Özetlenmiştir.)


1. Osmanlı Devleti, halkı kendi idaresine ısındırmak için neler yapmıştır?


Cevap :

Osmanlı Devleti, fethedilen bölgelerde yerli Hristiyan halkı himaye etmiş, haklarını iade etmiş, dinî serbestlik tanımış ve vergi muafiyeti sağlamıştır. Bu politikalar sayesinde yerli halk, Osmanlı idaresine ısınmış ve uzun yıllar boyunca büyük problemler yaşanmamıştır.


2. Fethedilen yerlerde eski yönetimin uygulamaları neden hemen kaldırılmamıştır?


Cevap :

Fethedilen yerlerde eski yönetimin uygulamaları hemen kaldırılmamıştır çünkü ani ve radikal değişiklikler, halkın tepkisine ve huzursuzluğa neden olabilirdi. Bu nedenle eski idari uygulamalar, Osmanlı sistemiyle uyumlu hale getirilerek kademeli olarak değiştirilmiştir. Bu yaklaşım, halkın Osmanlı yönetimine uyum sağlamasını ve Osmanlılık kavramı etrafında birleşmesini kolaylaştırmıştır.


3. Günümüzde Balkanlar’da yaşayan milletlerin kültürel özelliklerini korumuş olmalarının sebebi nedir?


Cevap :

Günümüzde Balkanlar’da yaşayan milletlerin kültürel özelliklerini korumuş olmalarının sebebi, Osmanlı Devleti’nin istimâlet politikası çerçevesinde dinî kurumlar ve geleneklere saygı göstermesi, bunları korumasıdır. Bu yaklaşım, kültürel çeşitliliğin ve özgürlüğün devam etmesini sağlamıştır.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler EKOYAY Yayınları Ders Kitabı Sayfa 53 Cevapları


Soru : Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. Cevaplarınızı defterinize yazınız.


Osmanlı Devleti’nin yönetim anlayışı, fetih siyaseti ve adalet prensiplerine dayanıyordu. Buna göre hükümdar adaletli olursa halk emniyet içerisinde serbestçe sosyal ve ekonomik faaliyette bulunabilirdi. Böylece üretimde artış kaydedilirdi. Üretim artışı vergi gelirinin artmasını ve dolayısıyla devletin zenginleşmesini sağlardı. Zenginleşen devlet, daha güçlü ordular besler ve yeni ülkeler fethedebilirdi. Fethedilen yerlerde de adaletli olunursa… şeklinde devam eden bu sisteme daire-i adalet denilirdi.

Mehmet Ali Ünal, Osmanlı Müesseseleri Tarihi, s.111 (Özetlenmiştir.)


1. Fetih ve adalet arasındaki ilişkiyi açıklayınız.


Cevap :

Fetih ve adalet arasında doğrudan bir ilişki vardır. Osmanlı Devleti, fethettiği bölgelerde adaletli bir yönetim uygulayarak halkın güvenini kazanmış ve sosyal huzuru sağlamıştır. Adaletli yönetim, halkın ekonomik ve sosyal faaliyetlerde bulunmasını teşvik etmiş, bu da üretimin artmasına ve vergi gelirlerinin yükselmesine yol açmıştır. Artan vergi gelirleri, devletin zenginleşmesini ve daha güçlü ordular beslemesini sağlamış, böylece yeni fetihler yapılabilmiştir. Bu döngü, daire-i adalet olarak adlandırılmıştır.


2. Yönetimin adaletli olmasının sonuçları neler olabilir? Açıklayınız.


Cevap :

Yönetimin adaletli olmasının sonuçları şunlar olabilir:

  1. Toplumsal Huzur ve Güven: Adaletli yönetim, halkın güvenini kazanır ve toplumsal huzuru sağlar.
  2. Ekonomik Kalkınma: Halk, güvenli ve adaletli bir ortamda ekonomik faaliyetlerde bulunur, üretim artar ve ekonomik kalkınma sağlanır.
  3. Vergi Gelirlerinde Artış: Artan üretim ve ekonomik faaliyetler, vergi gelirlerinin artmasına yol açar.
  4. Devletin Güçlenmesi: Artan vergi gelirleri, devletin mali gücünü artırır, daha güçlü ordular beslenir ve yeni fetihler yapılabilir.
  5. Uzun Vadeli İstikrar: Adaletli yönetim, uzun vadede devletin istikrarını ve devamlılığını sağlar.

7. Sınıf Sosyal Bilgiler EKOYAY Yayınları Ders Kitabı Sayfa 55 Cevapları


Soru : II. Mehmet’in sözlerinden hareketle İstanbul’un fethinin sebeplerini tabloya yazınız.


Cevap :

Siyasi = Bizans İmparatorluğu’nun zayıflaması, Osmanlı’nın siyasi gücünü artırma arzusu.

Askerî = Osmanlı’nın askeri stratejik üstünlüğünü pekiştirme, Bizans’ın askeri tehdit oluşturması.

Ekonomik = İstanbul’un ticaret yolları üzerinde bulunması ve zenginliği, Osmanlı ekonomisine katkı sağlama isteği.

Dinî = İstanbul’un Hristiyan dünyasının önemli bir merkezi olması ve İslam dünyası için kutsal bir zafer arzusu.


Soru : Fetih için yapılan hazırlıklardan hangisi sizce daha önemlidir? Neden?


Kısa Cevap :

Fetih için yapılan hazırlıklardan en önemlisi, şüphesiz ki Rumeli Hisarı’nın inşasıdır. Çünkü bu hisar, İstanbul’a yapılacak kuşatma sırasında Boğaz’dan gelebilecek yardımların engellenmesini sağlamıştır. Böylece Bizans’ın dışarıdan destek alması engellenmiştir.

Uzun Cevap :

Fetih için yapılan hazırlıklardan en önemlisi, Rumeli Hisarı’nın inşasıdır. Bu stratejik hamle, İstanbul Boğazı’nın kontrol altına alınmasını sağlamış ve Bizans’ın deniz yoluyla yardım almasını engellemiştir.

Ayrıca, güçlü topların dökümü ve kullanılması da fetih için kritik bir hazırlıktır. Bu toplar, Bizans surlarını yıkmakta etkili olmuş ve Osmanlı ordusuna büyük avantaj sağlamıştır. Rumeli Hisarı ve büyük topların kullanımı, fetih sürecinde hem stratejik hem de teknik üstünlük sağlamıştır, bu nedenle en önemli hazırlık olarak değerlendirilebilir.


Soru : II. Mehmet’in yerinde siz olsaydınız İstanbul’un fethi için başka hangi hazırlıkları yapardınız? Neden?


Kısa Cevap :

Eğer II. Mehmet’in yerinde olsaydım, Bizans İmparatorluğu’na karşı psikolojik savaş tekniklerini de kullanırdım. Halkın moralini düşürmek ve teslim olmalarını sağlamak için propaganda yapardım.

Uzun Cevap :

Eğer II. Mehmet’in yerinde olsaydım, İstanbul’un fethi için psikolojik savaş tekniklerini de kullanırdım. Örneğin, Bizans halkının moralini bozmak ve teslim olmalarını sağlamak için propaganda yapardım. Bu propaganda, şehrin düşeceğini ve direnişin anlamsız olduğunu vurgulayan mesajlar içerebilirdi.

Ayrıca, Bizans askerlerinin teslim olmaları durumunda hayatlarının bağışlanacağına dair güvenceler vererek dirençlerini kırmayı hedeflerdim. Bu tür psikolojik taktikler, şehrin daha az kan dökülerek ele geçirilmesini sağlayabilir ve Osmanlı’nın fethi kolaylaştırabilirdi.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler EKOYAY Yayınları Ders Kitabı Sayfa 57 Cevapları


Soru : İstanbul’un fethinden sonra istimâlet politikası ve millet sistemi uygulanmış mıdır? Neden?


Kısa Cevap :

Evet, İstanbul’un fethinden sonra istimâlet politikası ve millet sistemi uygulanmıştır. Çünkü Osmanlı İmparatorluğu, fethedilen bölgelerde halkın huzurunu sağlamak ve dini özgürlüklerini korumak amacıyla bu politikaları benimsemiştir.

Uzun Cevap :

Evet, İstanbul’un fethinden sonra Osmanlı İmparatorluğu istimâlet politikası ve millet sistemi uygulamıştır. İstimâlet politikası, fethedilen bölgelerde yaşayan insanların huzurunu ve refahını sağlamak, onları Osmanlı yönetimine ısındırmak amacıyla uygulanmıştır.

Bu politika sayesinde fethedilen bölgelerdeki halkın dinî ve kültürel özgürlükleri korunmuştur. Millet sistemi ise farklı dini ve etnik grupların kendi iç işlerinde özerk olmasını sağlayarak sosyal düzeni ve barışı korumuştur. Bu sistem, Osmanlı İmparatorluğu’nun uzun süreli bir barış ve istikrar içinde yönetilmesine katkı sağlamıştır.


Soru : II. Mehmet’in 54. sayfadaki sözlerinden hareketle İstanbul’un fethinin sonuçlarını yazınız.


Cevap :

  • Osmanlı Devleti’nin Anadolu ve Rumeli toprakları arasında kesintisiz bir bağlantı kuruldu.
  • İpek Yolu’nun ve Karadeniz’i Akdeniz’e bağlayan deniz ticaret yollarının kontrolü Osmanlı Devleti’nin eline geçti.
  • İstanbul, Osmanlı Devleti’nin başkenti olarak belirlendi.
  • II. Mehmet, “Fatih” unvanını kazandı ve Osmanlı Devleti yükselme dönemine adım attı.

7. Sınıf Sosyal Bilgiler EKOYAY Yayınları Ders Kitabı Sayfa 58 Cevapları


Soru : İstanbul’un fethi ile Mısır Seferi’ni karşılaştırarak benzer ve farklı yönlerini yazınız.


Kısa Cevap :

İstanbul’un Fethi ve Mısır Seferi, Osmanlı İmparatorluğu’nun tarihinde önemli yer tutan iki büyük askeri harekâttır. Her iki sefer de Osmanlı’nın siyasi ve ekonomik gücünü artırmıştır, ancak farklı hedeflere ve sonuçlara sahiptirler.

Benzer Yönleri:

  1. Stratejik Önemi: Her iki sefer de Osmanlı İmparatorluğu’nun stratejik hedeflerine ulaşmasında önemli rol oynamıştır. İstanbul’un fethi, Osmanlı’nın Doğu ve Batı arasındaki ticaret yollarını kontrol etmesini sağlarken, Mısır Seferi, Osmanlı’nın Kızıldeniz ve Hint Okyanusu üzerindeki ticaret yollarını kontrol etmesine olanak tanımıştır.
  2. Askerî Güç ve Teknoloji Kullanımı: Her iki seferde de Osmanlı ordusu ileri düzeyde askeri teknoloji ve stratejiler kullanmıştır. İstanbul’un fethinde büyük toplar ve deniz gücü, Mısır Seferi’nde ise disiplinli piyade ve süvari birlikleri etkili olmuştur.
  3. İslami Motif: Hem İstanbul’un fethi hem de Mısır Seferi, İslam dünyasında büyük yankı uyandırmış ve Osmanlı’nın İslam dünyasındaki liderlik konumunu pekiştirmiştir.

Farklı Yönleri:

  1. Hedef Bölgeler: İstanbul’un fethi, Bizans İmparatorluğu’na karşı gerçekleştirilmiş olup, Osmanlı’nın Avrupa’ya açılmasının önünü açmıştır. Mısır Seferi ise Memlük Devleti’ne karşı yapılmış ve Osmanlı’nın Afrika ve Ortadoğu’daki gücünü pekiştirmiştir.
  2. Siyasi Sonuçlar: İstanbul’un fethi, Bizans İmparatorluğu’nun sona ermesine yol açarken, Mısır Seferi Memlük Devleti’nin yıkılmasına ve Osmanlı’nın Mısır’da doğrudan hüküm sürmesine neden olmuştur. Bu sefer, Osmanlı’nın Halifelik makamını elde etmesine de zemin hazırlamıştır.
  3. Ekonomik Etkiler: İstanbul’un fethi, Osmanlı’nın Avrupa ile ticaretini artırırken, Mısır Seferi, Osmanlı’nın Doğu Afrika ve Hindistan ile olan ticaretini kontrol altına almasını sağlamıştır.

Uzun Cevap :

İstanbul’un Fethi ve Mısır Seferi, Osmanlı İmparatorluğu’nun hem siyasi hem de askeri tarihinin dönüm noktalarıdır. Bu iki seferin benzer ve farklı yönlerini detaylı bir şekilde incelemek, Osmanlı’nın stratejik hedeflerini ve uyguladığı politikaları anlamak açısından önemlidir.

Benzer Yönleri:

  1. Stratejik ve Jeopolitik Hedefler: Her iki sefer de Osmanlı’nın genişleme ve stratejik önem taşıyan bölgeleri ele geçirme hedefiyle gerçekleştirilmiştir. İstanbul’un fethi, Osmanlı’nın Doğu ve Batı arasındaki ticaret yollarını kontrol etmesini sağlarken, Mısır Seferi, Osmanlı’nın Kızıldeniz ve Hint Okyanusu üzerindeki ticaret yollarını denetim altına almasına olanak tanımıştır. Her iki fetih de Osmanlı’nın ekonomik gücünü artırmıştır.
  2. Askerî Teknoloji ve Yenilikler: İstanbul’un fethinde kullanılan büyük toplar ve güçlü donanma, Osmanlı’nın askeri inovasyonlarını yansıtmaktadır. Mısır Seferi’nde de Osmanlı ordusu, üstün piyade ve süvari birlikleriyle ve özellikle topçularıyla dikkat çekmiştir. Bu askeri güç ve teknolojik üstünlük, her iki seferde de zaferin anahtarı olmuştur.
  3. İslam Dünyasında Etki: İstanbul’un fethi, Osmanlı’nın İslam dünyasında büyük bir prestij kazanmasına neden olmuş ve İstanbul, İslam dünyasının önemli bir merkezi haline gelmiştir. Benzer şekilde, Mısır Seferi, Osmanlı’nın İslam dünyasındaki liderlik konumunu pekiştirmiş ve Halifelik makamını ele geçirmesine olanak tanımıştır. Her iki sefer de Osmanlı’nın İslam dünyasındaki otoritesini güçlendirmiştir.

Farklı Yönleri:

  1. Coğrafi ve Siyasi Hedefler: İstanbul’un fethi, Bizans İmparatorluğu’nun başkenti olan İstanbul’u hedef almış ve Bizans’ın sona ermesine yol açmıştır. Bu fetih, Osmanlı’nın Avrupa’daki genişlemesini hızlandırmıştır. Mısır Seferi ise Memlük Devleti’ne karşı gerçekleştirilmiş ve Memlüklerin yıkılmasına neden olmuştur. Bu sefer, Osmanlı’nın Afrika ve Ortadoğu’daki hakimiyetini pekiştirmiştir.
  2. Yönetim ve İdari Değişiklikler: İstanbul’un fethi ile şehir, Osmanlı İmparatorluğu’nun yeni başkenti olmuş ve Osmanlı’nın merkezi yönetimi burada toplanmıştır. Mısır Seferi’nin ardından ise Mısır, Osmanlı eyaleti haline gelmiş ve bölgedeki yönetim Osmanlı yetkililerine devredilmiştir. Ayrıca, Halifelik makamının Osmanlı’ya geçmesi, Mısır Seferi’nin uzun vadeli önemli sonuçlarından biridir.
  3. Ekonomik ve Ticari Etkiler: İstanbul’un fethi, Osmanlı’nın Avrupa ile olan ticaretini artırmış ve Doğu ile Batı arasındaki ticaret yollarının kontrolünü sağlamıştır. Bu, Osmanlı’nın ekonomik olarak güçlenmesine büyük katkı sağlamıştır. Mısır Seferi ise Osmanlı’nın Afrika ve Asya’daki ticaret yollarını kontrol altına almasını ve özellikle baharat ticaretinde söz sahibi olmasını sağlamıştır. Bu durum, Osmanlı’nın Doğu Akdeniz ve Kızıldeniz’deki ticaret yollarında büyük bir üstünlük elde etmesine neden olmuştur.

Sonuç olarak, İstanbul’un Fethi ve Mısır Seferi, Osmanlı İmparatorluğu’nun genişleme ve güçlenme sürecinde kritik öneme sahip iki harekâttır. Bu seferler, Osmanlı’nın siyasi, askeri ve ekonomik olarak büyümesine büyük katkılar sağlamış ve İmparatorluğun dünya sahnesinde güçlü bir aktör olarak yer almasını sağlamıştır.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler EKOYAY Yayınları Ders Kitabı Sayfa 59 Cevapları


Soru : Görsel 2.58’den hareketle Rodos Kuşatması’nda Osmanlı ordusu hangi zorluklarla karşılaşmıştır?


Cevap :

Yüksek surlar, deneyimli asker ve güçlü bir savunma gibi zorluklarla karşılaşırlar.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler EKOYAY Yayınları Ders Kitabı Sayfa 60 Cevapları


Soru : Mora, Trabzon, Arnavutluk, Bosna, Bağdat, Tebriz, Kırım, Eflak, Selanik, Sofya, Kıbrıs ve Sinop Osmanlı Devleti’nin fethettiği yerlerden bazılarıdır. Bu yerlerden birini seçiniz ve hakkında araştırma yapınız. Edindiğiniz bilgilerden yararlanarak şemayı doldurunuz.


Kısa Cevap :

Mora

  • Fetheden Padişah: II. Mehmet (Fatih Sultan Mehmet)
  • Fethedildiği Devlet: Bizans İmparatorluğu
  • Fethedildiği Tarih: 1460
  • Fethin Sonuçları: Mora’nın Osmanlı topraklarına katılması, Bizans’ın son kalıntılarının Osmanlı tarafından ele geçirilmesi.
  • Fethin Sebepleri: Bizans İmparatorluğu’nun zayıflaması, Osmanlı’nın Balkanlardaki hakimiyetini pekiştirme isteği.
  • Fetihte İzlenen Yöntem: Askeri kuşatma ve stratejik manevralarla bölgenin kontrol altına alınması.

Trabzon

  • Fetheden Padişah: II. Mehmet (Fatih Sultan Mehmet)
  • Fethedildiği Devlet: Trabzon İmparatorluğu
  • Fethedildiği Tarih: 1461
  • Fethin Sonuçları: Trabzon İmparatorluğu’nun sona ermesi, Karadeniz’in kuzeydoğu sahillerinin Osmanlı hakimiyetine girmesi.
  • Fethin Sebepleri: Osmanlı’nın Karadeniz’deki hakimiyetini güçlendirme arzusu, Trabzon İmparatorluğu’nun Bizans’a destek vermesi.
  • Fetihte İzlenen Yöntem: Hem karadan hem denizden yürütülen askeri harekat.

Uzun Cevap :

Arnavutluk

  • Fetheden Padişah: II. Mehmet (Fatih Sultan Mehmet)
  • Fethedildiği Devlet: Arnavutluk
  • Fethedildiği Tarih: 1479
  • Fethin Sonuçları: Arnavutluk’un Osmanlı topraklarına katılması, Osmanlı’nın Balkanlar’daki hakimiyetinin pekiştirilmesi.
  • Fethin Sebepleri: Arnavutluk’un Osmanlı’ya karşı direnişini kırmak, Balkanlarda tam kontrol sağlamak.
  • Fetihte İzlenen Yöntem: Uzun süreli askeri seferler ve kuşatma harekatları.

Bosna

  • Fetheden Padişah: II. Mehmet (Fatih Sultan Mehmet)
  • Fethedildiği Devlet: Bosna Krallığı
  • Fethedildiği Tarih: 1463
  • Fethin Sonuçları: Bosna Krallığı’nın sona ermesi, Bosna’nın Osmanlı topraklarına katılması.
  • Fethin Sebepleri: Osmanlı’nın Balkanlar’daki hakimiyetini genişletme isteği, bölgedeki Hristiyan krallıkların etkisini azaltma arzusu.
  • Fetihte İzlenen Yöntem: Askeri seferler ve yerel halkın desteğinin alınması.

Bağdat

  • Fetheden Padişah: IV. Murad
  • Fethedildiği Devlet: Safevi Devleti
  • Fethedildiği Tarih: 1638
  • Fethin Sonuçları: Bağdat’ın Osmanlı topraklarına katılması, Osmanlı’nın doğudaki sınırlarının genişlemesi.
  • Fethin Sebepleri: Osmanlı-Safevi rekabeti, Bağdat’ın stratejik önemi ve zengin kaynakları.
  • Fetihte İzlenen Yöntem: Büyük bir askeri sefer ve kuşatma harekatı.

7. Sınıf Sosyal Bilgiler EKOYAY Yayınları Ders Kitabı Sayfa 61 Cevapları


Soru : Minyatürleri inceleyiniz. Soruların cevaplarını boş bırakılan yerlere yazınız.


1. Osmanlı askerlerinin hangi özellikleri daha çok ilginizi çekti? Neden?


Cevap :

Özellikle Yeniçeri askerlerinin başlarına taktıkları, börk adı verilen beyaz şapkalar ilgimi çekti. Bu şapkalar, sadece askeri birliğin ayırt edici bir sembolü olmakla kalmayıp, aynı zamanda Osmanlı ordusunun disiplinini ve birlik ruhunu yansıtıyor. Ayrıca, Yeniçerilerin geleneksel kıyafetleri ve aksesuarları, Osmanlı İmparatorluğu’nun kültürel zenginliğini ve askeri düzenini gözler önüne seriyor.


2. Sağdaki minyatürde yaya askerler neden ön saflardadır? Yorumlayınız.


Cevap :

Sağdaki minyatürde yaya askerler ön saflarda yer alıyor çünkü bu, bir meydan muharebesidir. Meydan muharebesi, iki ordunun doğrudan karşı karşıya gelip, göğüs göğüse çarpıştığı bir savaş türüdür. Yaya askerler, düşmanla ilk teması sağlayarak, onların ilerleyişini durdurmak ve ana ordunun stratejik manevralar yapmasına olanak tanımak için öndedir.


3. Soldaki minyatürde kuşatma sırasında Osmanlı ordusu hangi zorluklarla karşılaşmıştır? Yorumlayınız.


Cevap :

Soldaki minyatürde, Osmanlı ordusunun Rodos’u kuşatırken karşılaştığı zorluklar açıkça görülmektedir. Rodos’u savunan şövalyeler ve iyi eğitimli askerler, savunmayı güçlendirmiştir. Ayrıca, Rodos’un yüksek ve kalın surları, Osmanlı ordusunun ilerlemesini zorlaştırmıştır. Bu tür yapılar, doğrudan saldırıların etkisiz kalmasına ve kuşatmanın uzamasına neden olmuştur.


4. Soldaki minyatürde askerler neden toprağı kazmaktadırlar?


Cevap :

Soldaki minyatürde, askerlerin toprağı kazmalarının nedeni, Rodos Kalesi’nin yüksek ve sağlam surlarını aşmanın zorluğudur. Askerler, yer altından tüneller kazarak şehre girmeyi planlamışlardır. Lağımcılar adı verilen bu kazıcılar, tüneller yardımıyla surların altına patlayıcılar yerleştirerek surları yıkmayı ve böylece kalenin kapılarını açmayı amaçlamışlardır.


5. Minyatürlerde Osmanlı ordusunun hangi özelliği ön plana çıkarılmıştır?


Cevap :

Minyatürlerde, Osmanlı ordusunun çok yönlü yapısı ve çeşitli askeri birimleri ön plana çıkarılmıştır. Yaya askerler, süvariler, lağımcılar, büyük toplar ve topçular gibi farklı unsurların bir arada bulunması, ordunun hem kara hem de kuşatma savaşlarında ne kadar etkili olduğunu göstermektedir. Bu çeşitlilik, Osmanlı ordusunun esnek ve güçlü yapısını ortaya koymaktadır.


6. Minyatürlerde tasvir edilen kişilerden hangileri padişahtır?


Cevap :

İlk minyatürde, mavi zemin ortasında atının üstünde duran kişi padişahtır. İkinci minyatürde ise topçuların hemen yanı başında, atının üstünde duran kişi padişahtır. Bu figürler, padişahın savaşı bizzat yönettiğini ve ordusunun başında durduğunu göstermektedir.



 

Our Score