8. Sınıf Din Kültürü Anka Yayınevi Kitabı Sayfa 67
8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Hazırlık Çalışmaları Cevapları Sayfa 67
4. Ünite Hazırlık Çalışmaları Cevapları
8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Yayınevi Sayfa 67
1. Peygamber Efendimizin (s.a.v.) örnek ahlakını konu alan bir ayet meali ve bir hadis bularak defterinize yazınız.
Uzun Cevap :
TEVBE SURESİ 128. VE 129. SON İKİ AYETİ MEALİ
Andolsun, size kendi içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir. O size çok düşkün, mü’minlere karşı da çok şefkatli ve merhametlidir. Eğer yüz çevirirlerse de ki: “Bana Allah yeter. O’ndan başka hiçbir ilah yoktur. Ben ancak O’na tevekkül ettim. O, yüce Arşın sahibidir.”
- Esved oğlu Habir, kızı Hz. Zeyneb (r.anha)’i öldüren kişidir. Zeynep, Mekke’den Medine’ye, babasının yanına hicret etmeye çalışırken yolu, içlerinde Habir’in de bulunduğu bir grup Mekke ’li putperest tarafından çevrilir ve Habir elindeki mızrakla Hz. Zeyneb (r.anha)’i devesinden düşürür. Hamile olan Zeynep (r.anha) düşük yapar ve bir süre sonra da bu nedenle ölür. Mekke fethedilince, kendisinden Hz. Zeyneb (r.anha)’in intikamının korkusuyla saklanan ve İran’a kaçmaya çalışan Habir’e haber gönderir. Can güvenliği verir. Huzuruna gelince onu kabul eder ve affeder.
- Bir gün, Peygamber Efendimiz bir çocuğun bahçedeki hurma ağacına taş atarak hurmaları daldan düşürdüğünü ve düşen hurmaları da yediğini fark etti. Hemen çocuğa seslendi ve hurmaları neden taşladığını sordu. Çocuk ise canının hurma istediğini taşla düşürüp bu hurmaları yediğini dile getirdi. Bunu duyan Peygamber Efendimiz çocuğa bir daha taş ile hurmaları düşürmemesi gerektiğini ve yalnızca düşen hurmaları yemesi gerektiğini tatlı bir dille ifade etti.
- Peygamber Efendimizin on gümüşü vardı. Medine çarşısından bir gömlek satın alır, dört gümüş verir. Kapıda bir fakir yeni aldığı gömleği ister, onu hemen verir. Dönüp ikinci bir gömlek alır. İki gümüşü kalmıştır. Az sonra yolda ağlayan küçük bir kız çocuğu görür. Yanına yaklaşır neden ağladığını sorar. Küçük kız hizmetçidir.“Ev sahibim bana un almam için iki gümüş vermişti, kaybettim.”Cebindeki son iki gümüşü de o kıza verir:“Ağlama, unu bunlarla alabilirsin.” der.Hizmetçi kız yine de ne yapacağını bilemez. Bu seferde“Eve geç kaldığım için beni dövmelerinden korkuyorum.”Hz. Muhammed (sav) küçük kızın elinden tutar, beraber unu alırlar. Sonra da küçük kızın hizmet ettiği eve giderler. Ev sahipleri akşam saatinde kapılarına gelen bu sürprizden şaşırır ve sevinirler. Peygamber Efendimiz , küçük hizmetçiyi göstererek:“Geç kaldığı için cezalandırılmaktan korkuyordu. Sakın onu dövmeyin.” der.Şaşkın ev sahibi, cevap verir:“Ey Allah’ın Elçisi! Sizin evimizi onurlandırmanıza neden olduğu için siz şahid olun ben onu azad ediyorum, artık hürdür.” Peygamber Efendimiz (sav) bunun üzerine ellerini açarak Allah’ a hamd eder ve şöyle der:“Allah’ım şu on gümüş ne kadar bereketli imiş. Onunla bana ve bir yoksula birer gömlek giydirdin. Bir kız çocuğunu sevindirdin ve hürriyetini kazanmasını sağladın.”(İbrahim Refik, Güllerin Efendisi, s.119.)
2. Hz. Muhammed’e (s.a.v.) niçin “Muhammedü’l-Emin” denilmiştir? Araştırınız.
Kısa Cevap : “Hz. Muhammed’e (s.a.v.) niçin “Muhammedü’l-Emin” denilmiştir? Araştırınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.
Uzun Cevap :
“Muhammedü’l Emin ” demek “güvenilir Muhammed (sav) ” demektir.
Peygamber efendimize peygamberlikten önce verilen bir lakaptır.
Güzel huyu ve güzel ahlakı, yalandan uzak durması, adil olması , komşularını gözetmesi ve verilmiş olan emanetlere gözü gibi bakması sebebiyle kendisine bu isim verilmiştir.
Peygamberlik ilanından sonra da insanlar ona sihirbaz gibi şeyler dese de yalan söylediğini düşünmemiş ve yalancı dememişlerdir.
3. Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v.) insanlara müsamahalı davrandığını konu alan bir örnek olay bulup bunu defterinize yazınız.
Uzun Cevap :
Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v.) insanlara müsamahalı davrandığını konu alan örnekler;
Enes Bin malik rivayet eder:
“Yahudilerden bir kadın Peygamber Efendimize zehirli bir koyun eti getirdi. Resulullah ondan yedi. Sonra kadın Peygamber Efendimizin huzuruna getirildi. Peygamberimiz ona, ‘Niçin böyle yaptın’ diye sordu. Kadın, ‘Seni öldürmek istedim’ dedi. Peygamberimiz, ‘Allah seni beni öldürmeye muvaffak etmedi’ dedi Sahabeler; ‘Ey Allah’ın Resulü onu öldürmeyecek misiniz’ dediklerinde, O, ‘Hayır’ dedi.”
2.Resulullah’ a karşı büyük düşmanlığı olan Ebu Mahzure ile Kureyşli on genç ezan sesini işitince bir yere saklandılar ve alaylı ederek müezzini taklit edip yüksek sesle ezan okudular. İçlerinden birinin güzel sesli olduğunu işiten Hz. Peygamber onları yanına çağırttı ve kendilerine birer birer ezan okuttu. En son okuyan Ebu Mahzure’nin sesini çok beğendi ve ona ezanı öğretti; daha sonra namaz vakti gelince elini başına koyup alnını okşadı ve ezan okumasını emretti. Ebu Mahzure bu isteği isteksiz olarak yerine getirdikten sonra Hz. Peygamber ona bir miktar gümüş para verdi ve dua etti. Gönlü İslama ısınan Ebu Mahzure orada Müslüman oldu ve Peygamberimizden kendisini Mekke’ deki Harem-i şerif’ e müezzin yapmasını istedi. Bu isteği kabul eden Peygamberimiz, Mekke Valisi Attab b. Esid’e gönderdi ve yeni görevini ona iletmesini söyledi.
4. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) merhameti ve affediciliği ile ilgili bir araştırma yapınız.
Uzun Cevap :
Enes bin Malik anlatıyor: “Resulullah ile birlikte yürüyordum. Resululah üzerinde Necran kumaşından yapılma kalın yakalı bir cübbe vardı. Bir bedevi arkadan gelip Resululah ın cübbesinden şiddetle çekti. Cübbe yırtıldı da yakası Resululahın boynunda kaldı. Resululah ‘ın boynuna baktım, bedevinin çekişinin şiddetinden cübbenin yakası Resululah ‘ınboyunda iz bırakmıştı. Bedevi, ‘Ya Muhammed, Allah’ın senin yanında bulunan malından şu iki devemin üzerine yükle. Çünkü sen bana ne kendi malından ne da babanın malından yükleyecek değilsin’ dedi. Resululah bir süre sustu sonra, ‘Hayır. Allah’tan mağfiret dilerim. Hayır mağfiret dilerim ki, beni çekiştirdiğinden dolayı seni de çekiştirip ödeşmedikçe senin için bir şey yüklemeyeceğim’ buyurdu. Bedevi, ‘Vallahi bundan dolayı ben misliyle mukavele ettirmem’ dedi. Resululah, ‘Niçin’ diye sorduğunda , ‘Çünkü sen kötülüğü kötülükle karşılamaz cezalandırmazsın da ondan’ dedi. Resululah sonra adamı çağırdı ve şu iki deveden birisine arpa diğerini hurma yükle buyurdu.”
“Otu bol yerlerde yolculuk yaptığınız zaman, otlardan istifade etmeleri için develere imkân verin. Çorak ve otsuz yerlerde yolculuk ederseniz, takattan düşmeden gidilecek yere varmaları için develeri süratlice sürün. Gece mola verip yatacağınız zaman yoldan ayrılıp bir kenara çekilin. Zira yol, hayvanların geçeceği ve böceklerin geceleyeceği yerdir.” (Müslim, İmâre, 178)[3]
Peygamberimiz Ensar’dan bir kimsenin bahçesine uğramış, orada bir deve görmüştü. Deve, Peygamberimizi görünce inledi ve gözleri yaşardı. Efendimiz devenin yanına gitti, kulaklarının arkasını şefkatle okşadı. Deve bunun üzerine sakinleşti. Bunun üzerine Hz. Peygamber: “– Bu devenin sahibi kimdir? Bu deve kimindir?” diye sordu. Medinelilerden bir delikanlı çıkageldi ve: – Bu deve benimdir, Ey Allah’ın Resûlü, dedi. Fahr-i Kâinât: “– Seni sahip kıldığı şu hayvan hakkında Allah’tan korkmuyor musun? O, senin kendisini aç bıraktığını ve çok yorduğunu bana şikâyet ediyor” buyurdu. (Ebû Dâvûd, Cihâd, 44)
5. Kur’an mealinden, Kureyş suresinin anlamını bulup defterinize yazınız. Bu surede hangi kavramlar dikkatinizi çekmektedir?
Kısa Cevap : “Kur’an mealinden, Kureyş suresinin anlamını yazınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.
Uzun Cevap :
KUREYŞ SURESİ OKUNUŞU
Bismillahirrahmânirrahîm.
Li’î lâfi Kurayş’in
Îlâfihim rihleteşşitâi vessayf
Felya’büdû rabbe hâzelbeyt
Ellezî et’amehüm min cû’in ve âmenehüm min havf
KUREYŞ SURESİ TÜRKÇE ANLAMI (DİYANET MEALİ)
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın ismiyle.
Kureyş’e imkan sağlandığı için,
Kışın ve yazın yolculuk etme imkanı sağlandığı için,
Hiç olmazsa onun için bu Beyt’in (Kabe’nin) Rabbine kulluk etsinler!
Ki kendilerini açlıktan doyurdu ve onları korkudan emin kıldı.
Kureyş, Hz. Peygamber sav in kabilesinin ismidir. Kabile hayatı yaşayan Arap yarımadası devlet iradesi ve askeri gücü olmamasına rağmen Mekke dış saldırılardan korunmuş ve değerli kabul edilmiştir. “Görmezler mi ki, çevrelerindeki insanlar durmadan yerinden koparılıp götürülürken biz (Mekke’yi) güvenli, dokunulmaz belde yapmışızdır?” (Ankebût, 29/67) ayeti bu konuya işaret etmektedir.
Kureyş’in, bütün bu nimetlerin şükrünü yerine getirmek için Allah’a kulluk etmeleri istenmiştir. Kuranı Kerim Kureşlilerden bahsetse de evrensel bir kitaptır ve bizlere de bu şükrü öğütlemiş olmaktadır.