8. Sınıf Peygamberimizin Hayatı Kitabı Sayfa 11 MEB Yayınları
Ortaokul 8. Sınıf Peygamberimizin Hayatı 1. Ünite Ünitemize Hazırlanalım Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 11
8. Sınıf Peygamberimizin Hayatı 1. Ünite Ünitemize Hazırlanalım Cevapları
8. Sınıf Peygamberimizin Hayatı Kitabı Sayfa 11
1. Uhuvvet, isar ve cihat kavramlarını sözlükten bularak anlamlarını defterinize yazınız.
Kısa Cevap :
- Uhuvvet: Kardeşlik, dostluk.
- İsar: Başkasını kendine tercih etme, fedakârlık.
- Cihat: Allah yolunda mücadele etmek, gayret göstermek.
Uzun Cevap :
- Uhuvvet: Arapça kökenli bir kelime olup, “kardeşlik” anlamına gelir. İslam’da, Müslümanların birbirine karşı duyduğu samimi dostluk ve kardeşlik ilişkisini ifade eder. Toplumsal dayanışma ve birliktelik, uhuvvetin temel unsurlarındandır.
- İsar: Başkalarını kendine tercih etme, yani fedakârlık yapma anlamına gelir. İslam’da isar, kişinin kendi ihtiyacı olmasına rağmen, sahip olduğu şeyleri başkalarının ihtiyacını gidermek için vermesi şeklinde anlaşılır. Bu, yüksek bir ahlaki erdem olarak kabul edilir.
- Cihat: Sözlükte “çaba göstermek” veya “mücadele etmek” anlamına gelir. Dini anlamda ise, Allah yolunda yapılan her türlü gayret ve mücadeleyi kapsar. Cihat, sadece silahlı mücadeleyi değil, aynı zamanda nefisle mücadele, iyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmak gibi geniş bir anlam yelpazesini içerir.
2. İlk Müslümanların yaşadığı sıkıntılarla ilgili araştırma yapınız. Ulaştığınız bilgileri sınıfta arkadaşlarınızla paylaşınız.
Kısa Cevap :
İlk Müslümanlar, Mekke’de putperestlerin baskısı, ekonomik ambargolar, işkenceler ve sosyal dışlanma gibi birçok sıkıntıyla karşılaştılar.
Uzun Cevap :
İlk Müslümanlar, İslam’ın başlangıcında Mekke’de büyük zorluklarla karşılaştılar. Mekkeli müşrikler, Müslümanları dinlerinden döndürmek için çeşitli baskı ve zulümler uyguladılar. Bu sıkıntılar arasında boykotlar, işkenceler, mallarına el konulması ve hatta öldürülme tehditleri yer alıyordu.
Özellikle köle Müslümanlar ağır işkencelere maruz kaldı. Hz. Peygamber’in amcası Ebu Talib’in himayesinde olmasına rağmen, Müslümanların büyük bir kısmı bu dönemde ağır sosyal ve ekonomik yaptırımlarla karşı karşıya kaldı. Sonuç olarak, Müslümanlar Medine’ye hicret etmek zorunda kaldılar.
3. Mekke ve Medine şehirlerinin Müslümanlar açısından önemini araştırınız. Araştırma sonuçlarını arkadaşlarınızla paylaşınız.
Kısa Cevap :
Mekke, İslam’ın doğduğu şehir ve Kâbe’nin bulunduğu yerdir. Medine ise İslam’ın ilk devletinin kurulduğu ve Hz. Muhammed’in mezarının bulunduğu kutsal bir şehirdir.
Uzun Cevap :
Mekke, İslam’ın doğduğu yer olup, Kâbe’nin de bulunduğu şehir olarak büyük bir öneme sahiptir. Kâbe, Müslümanların kıblesi ve hac ibadetinin merkezi konumundadır. Mekke, İslam öncesinde de önemli bir ticaret ve kültürel merkezdi.
Medine ise, Hicret sonrası İslam’ın ilk devletinin kurulduğu ve Hz. Muhammed’in liderliğinde İslam’ın yayıldığı bir şehirdir. Medine, Müslümanlar için barış ve kardeşlik şehri olarak bilinir ve Hz. Muhammed’in kabri de burada yer alır. Bu iki şehir, Müslümanların hayatında hem manevi hem de tarihi anlamda büyük bir öneme sahiptir.
4. Hicretin önemini https://islamansiklopedisi.org.tr/hicret adresinden araştırınız. Ulaştığınız sonuçları defterinize not ediniz.
Kısa Cevap :
Hicret, İslam tarihinin dönüm noktasıdır; Müslümanların Mekke’den Medine’ye göçüyle İslam devleti kurulmuş ve Müslümanlar özgürce dinlerini yaşama imkânı bulmuşlardır.
Uzun Cevap :
Hicret, Müslümanlar için bir dönüm noktasıdır. Mekke’de maruz kaldıkları zulüm ve baskılardan kaçan Müslümanlar, Medine’ye göç ederek burada ilk İslam devletini kurmuşlardır. Hicret, Müslümanlar için sadece bir coğrafi yer değişikliği değil, aynı zamanda İslam’ın sosyal ve siyasi anlamda güçlenmesinin başlangıcını temsil eder.
Medine’de, Hz. Muhammed’in liderliğinde İslam toplumunun temel prensipleri şekillendi ve İslam dini, burada kurulan devletin yasalarıyla toplumsal hayatın her alanına yayılmaya başladı. Hicret, İslam tarihinin en önemli olaylarından biri olarak kabul edilir ve bu olayın gerçekleştiği tarih, hicri takvimin başlangıcı olarak kabul edilmiştir.
5. Veda Hutbesi’nin toplumsal hayata katkılarını araştırınız.
Kısa Cevap :
Veda Hutbesi, insan hakları, adalet, eşitlik ve toplumsal barış ilkelerini vurgulayan bir konuşmadır; toplumsal hayatı düzenleyici bir rol oynamıştır.
Uzun Cevap :
Veda Hutbesi, Hz. Muhammed’in son haccında yaptığı ve Müslümanlara hitap ettiği bir konuşmadır. Bu hutbe, insan hakları, adalet, eşitlik ve kardeşlik gibi evrensel değerleri içermektedir. Veda Hutbesi’nde, ırk ve dil ayrımının olmadığı, kadın haklarının korunması gerektiği, can, mal ve namus güvenliğinin sağlanmasının önemi gibi konular vurgulanmıştır.
Ayrıca faiz ve kan davası gibi uygulamaların yasaklandığı belirtilmiştir. Veda Hutbesi, Müslümanlar için sadece dini bir metin değil, aynı zamanda toplumsal düzenin sağlanması ve bireylerin haklarına saygı gösterilmesi gerektiğini öğreten bir kılavuz olmuştur. Bu hutbe, İslam toplumunun barış ve adalet içinde bir arada yaşaması için temel ilkeleri belirlemiştir.