8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 122-125-126-127-128-129 MEB Yayınları
8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Portakal Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128, 129
8. Sınıf Türkçe Kitabı Portakal Metni Etkinlik Cevapları
8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 122-125-126-127-128-129
Hazırlık Çalışmaları
1. Ailenizden geçici bir süre bile olsa ayrılmak zorunda kaldınız mı? Ayrı kaldığınızda hissettiklerinizi anlatınız.
Uzun Cevap :
Daha önce yaylaya anne babamdan ayrılarak ninem ve büyük babamın yanına gitmiştim.
Neden ve ninemin yanında çok eğlenceli vakit geçirdim ve benimle oldukça çok ilgilendiler . Ne istersem yaptılar.
Orada kuzenlerim dolduğu için çamurda, toprakta ve yaylanın etrafında istediğimiz gibi oynuyor, çok araba geçmediği için rahatlıkla eğlenebiliyordu.
Akşam olunca ninem banyo yapmaya yardımcı oluyor ve günün sonunda bütün enerjim bitmiş bir şekilde yemeğimi yedikten sonra hemen uyuyordum.
Çok eğlenceli vakit geçirmeme rağmen ailemden ayrı kalmak içimi farklı bir şekilde etkiliyor ve beni çok üzüyordu.
İstediklerimi yapmadıkları ve bazı şeylere izin vermedikleri için aileme zaman zaman kızım onları sinirlensem de onların varlığını benim için ne kadar değerli olduğunu anladım.
Başka bir yerde çok mutlu ol sen de ve ne kadar büyüsen de aile bir de insan için duygusal olarak çok farklı bir konumdaymış, bunu anladım.
2. En çok hangi meyveyi seviyorsunuz? Neden?
Kısa Cevap : “En çok hangi meyveyi seviyorsunuz? Neden?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.
Uzun Cevap :
…Meyvelerden ben en çok kavunu ve karpuzu seviyorum. Sıcak yaz günlerinde su ve tatlı ihtiyacımızı karşılayan çok güzel meyveler. Bu meyveler hem bizi serinletiyor hem de içermiş oldukları vitamin ve su sayesinde bizleri serinletiyor.
…. Meyvelerden en çok elmayı seviyorum. Elmanın kırmızı , yeşil ve sarı olanların hepsi ayrı bir katta ve hepsi de çok güzel.
8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 125 Cevapları
1. ETKİNLİK
Soru : Metinde geçen bazı sözcüklerin ve sözcük gruplarının harfleri karışık olarak verilmiştir. Bu harflerden, anlamı verilen sözcükleri oluşturup uygun cümlelerde kullanınız.
Cevap :
Amca- emmi
Cümlem :
- Bizim orda amcaya emmi derler.
- Emmimle ben hergün koyunları gütmeye çıkardık.
- Emmimin elinden tutarak dereyi geçtim.
- Amcam ile aramda sadece iki yaş vardı.
- Benim emmim benden yaşça küçük olduğu için bana abi derdi.
Utandırmak- Mahcup etmek
Cümlem :
- Beni utandırdın, teşekkür ederim.
- Utandırmak istememiştim, özür dilerim.
- Bana yaptığı iyilik beni epey utandırdı.
- Utandırmak istemedim inanki.
- Söyledikleri gerçekler onu utandırmadı bile.
Sürmeyi sürüp kapamak- sürmelemek
Cümlem :
- Eşeğin gözleri sürmelenmiş gibi.
- Annem her sabah gözlerini sürmelemeyi çok severdi.
- Annem bebekken her gün gözlerimi sürmelermiş.
- Gözleri aynı sürmelenmiş gibi, değil mi?
- Gözlerin o kadar güzel ki , aynı sürmelenmiş gibi.
Ekmekle doymak gerektiğinde, ekmeğe katılan peynir, zeytin, helva gibi yiyecek- Katık
Cümlem :
- Bizim orda bu ekmeğe katıklı derler.
- Katığını da alıp erkenden yola çıkmış
- Babam işe giderken annem mutlaka katığını koyar.
- Yanıma biraz katık hazırlayıp çıkacaktım.
- Annemin kattığı katık o kadar lezzetli olurdu ki.
Sınav- İmtihan
Cümlem :
- Buda senin imtihanınmış.
- Bu sınavlardan imtihanlardan kolaylıkla geçersin inşallah.
- İmtihanım ne kadar da ağırmış.
- İnsanın tercihlerinin sonucunu bazen imtihanı sanır.
- İmtihan mı yoksa hatalarının bedeli mi sence?
Yetişme, erişme, büyüme- Yetikleşmek
Cümlem :
- Koyunlarda baya yetiklemiş maşallah.
- Oğlumuz görmeyeli baya yetiklemiş.
- Bizim orda “yetikleşmek” derler.
- Keçiler yetikleşmeden kesilmezler.
- Yetikleşme kelimesinin büyüme, yetişme manasına geldiğini ilk defa duydum.
Büyükanne, nine- Ebe
Cümlem :
- Bizim orda ninlere “ebe” denir.
- Ebem bana ölene kadar usanmadan bakmıştı.
- Annem işe güce baktığı için, beni ebem büyütmüştü.
- Ben ebemi annem kadar çok severim.
- Ebem beni küçükken sırtına hop eder, taşırdı.
İçi yumuşak bir madde ile doldurularak dikilen, oturmaya, yaslanmaya yarar şilte- Minder
Cümlem :
- Çeyizime annem bir sürü minder yaptırmıştı.
- Evdeki minderlerin hepsinin yüzünü yıkadım.
- Minderli odada çocuklar oldukça eğlendiler.
- Minderlerin içi pamuktan mı, yünden mi yapılmış?
- Eskiyen minderlerin yüzünü değiştirince yepyeni oldular.
8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 126 Cevapları
2. ETKİNLİK
“Portakal” metninden hareketle aşağıdaki soruları yanıtlayınız.
1. Yazarın aile ortamı nasıldır? Kendi aile ortamınızla karşılaştırınız.
Cevap :
Yazarın aile ortamı dede, nine , amcalar ve yengeler ile kalabalık bir aile ortamıdır. Bizim ailemiz anne baba ve kardeşlerden oluşan çekirdek ailedir.
2. Yazarın yatılı okula gitmesine kim karar veriyor? Niçin?
Cevap :
Yazarın yatılı okula gitmesine dedesi karar veriyor. Onların okuyacak kadar akıllı olduklarını düşünüyor.
3. Yazar yatılı okulda en çok neye şaşırıyor?
Cevap :
Yazar yatılı okulda kendi ailesinden daha kalabalık olmasına ve yemeklerin çokluğuna şaşırıyor.
4. Yazarın ilk defa yatılı okulda gördüğü yiyecek hangisidir? Yazar bu yiyeceğin tadını beğeniyor mu?
Cevap :
Yazarın ilk defa yatılı okulda gördüğü yiyecek portakaldır. Yazar bu yiyeceğin tadını çok seviyor.
5. Yazar ne zaman köyüne gidiyor? Giderken annesine ve kardeşine ne götürüyor?
Cevap :
Yazar dönem bitince köyüne gidiyor. Giderken annesine ve kardeşine portakal götürüyor.
6. “Şimdi ne vakit portakal yesem elimi yıkamam, bir süre koklarım. Elif’i koklar gibi, anamı koklar gibi koklarım.” sözlerinde yazarda ağır basan duygu nedir?
Cevap :
“Şimdi ne vakit portakal yesem elimi yıkamam, bir süre koklarım. Elif’i koklar gibi, anamı koklar gibi koklarım.” sözlerinde yazarda ağır basan duygu “özlem” dir.
3. ETKİNLİK
Soru : “Portakal” metnini özetleyiniz.
Kısa Cevap : ““Portakal” metnini özetleyiniz.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.
Uzun Cevap :
Yazar çok kalabalık bir ailede büyüyen ve yolu içinde büyüyen bir çocuktu.
Üç defa konuşsa da kalabalık oldukları için çok fazla yiyemezler ve zaten istedikleri her şeyi de sofrada bulamazlardı.
Anca geçineceklerini söyledikleri için 4 oğlunu da develeri yanından ayırmamış ve kuzenleriyle beraber hep bir arada yaşamışlardır.
4 gelin ve 17 torun olmuş ancak mutlu geçinen bir koca aile olmuşlardı.
İlkokul bitince yazarım dedesi babasını ve Hasan amcasının içeriye çağırarak onlarla konuşmuş ve kendisi ile kuzenini becerikli gördüğü için yatılı okula göndermiştir.
Kuzenin Nurettin ile aynı yere düşmemiş o ilçenin yatılısında pek güzel bir yere rast gelmemişti.
Yazar okumuş olduğu yerin kendi ailesinden daha kalabalık olduğunu görünce şaşırmış ve asıl şaşırdığı şeyler ise yemeğin çokluğu olmuştu. Evde bu kadar yemek ve imkan olmadığı için buradan atılmamak için var gücüyle çalışmış ve başarılı bir öğrenci olmuştu.
Portakal meyvesini ilk defa görmüş , çok sevmiş ve dönemi bitirince annesi ve kardeşine yedirmek için yanında götürmüştür.
4. ETKİNLİK
Soru : Okuduğunuz metne farklı başlıklar belirleyiniz.
Cevap :
Okuduğum metne farklı başlıklar
- Portakal Kokusu
- Hasret Portakal mı Kokar?
- Zorluğun Verdiği Azim
- Hasret ile Yatılı Okul
- Şansıma Düşen Portakal
8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 127 Cevapları
5. ETKİNLİK
Soru : Aşağıdaki günlükleri okuyunuz. Okuduğunuz günlüklere yönelik sorular oluşturup arkadaşlarınıza sorunuz.
Pazartesi, 23 Şubat 1920
Dün gece Ömer bizdeydi, mektepte hastalanmış. Anneme: “Hanım teyze, Canip gibi ben de sıtmaya tutuldum galiba, başım ağrıyor!” diye şikâyet etti; annem: “Ah evlâdım, mevsim kış, sokaklarda geç kalıyorsun, kendini üşütüyorsun, dur sana ıhlamur kaynatayım. İç, erkence yat!” dedi. Ömer hakikaten hasta… Bize geldikçe geç vakte kadar kahkahalarla oturur, konuşurduk. Bu gece mütemadiyen “Başım, başım çok ağrıyor!”dan başka bir şey söylemedi. Ihlamuru içti, ilacını aldı; hemen yattı. Bu sabah erkenden o evine gitti, ben İstanbul’a işime indim. Geç vakit döndüm, kendisine uğradım. Yatağını sobalı odasına sürüklemiş, yatmıştı: “Nasılsın?” dedim. “Aman başım… Sanki çatlayacak… Ne oluyorum bilmiyorum!” diye cevap verdi. Beraber bize gitmemizi teklif ettim. “Yolda üşürüm de daha fazla hastalanırım!” diye reddetti.
Ali Canip YÖNTEM
Çarşamba,25 Şubat 1920
Annemle beraber erkence Ömer’e gittik. Hastalığından korkuyor. Fazla heyecan gösteriyor. Teselli ettim. İstanbul’a inmek mecburiyetindeydim. Vapurda Doktor Tevfik Rüştü’ye rast geldim. Hâlini anlattım. Geç vakit döndü. Gazete getirmiştim. Okudu. Havadan sudan konuştuk. Öyle sanıyorum ki hastalığı ehemmiyetli bir şey değil. Bir iki güne kadar geçecek. Fakat kendisinde heyecanlanma fazla.
Ali Canip YÖNTEM
Cevap :
- Ömer neyden korkuyırdu?
- Ömerin hastalıktan bu kadar korkmasını yerinde buluyor musunuz?
- Yazar, Ömerin halini kime anlatıyor?
- Yazar, Ömer ile nasıl ilgileniyor?
- Yazar , Ömer ile nasıl vakit geçiriyor?
8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 128 Cevapları
6. ETKİNLİK
a) Günlük yaşamınızda edindiğiniz izlenimleri, bu izlenimlerin yarattığı duygu ve düşüncelerinizi anlatan bir yazı yazınız.
Uzun Cevap :
Günlük hayata ister küçük ister büyük olsun hepimiz farklı izlenim ve farklı duygu düşünceler içerisinde hayatımıza yeni şekiller ve izlenimler veririz.
Hayata bir şeyleri yaşarken , duyarken veya hissederken Duygu ve düşünce dünyamız değişir ve bazen kendimiz adına birçok kararlar alıp bu kararları daha sonra da değiştirebiliriz.
Yaşamış olduğumuz bu izlenimler bizleri gelecek hayata hazırlar ve bizlerin almış olduğu kararlarda büyük etki oynar.
Başarılar , olumlu şeyler ve mutluluklar bizleri olumlu katıklarda bulunur. Çektiğimiz sıkıntılar her ne kadar bizlere acı verse de bizleri olgunlaştırır ve bizleri Büyük başarılar için zemin hazırlar.
Belki de bizi olgunlaştıran şey beraber güldüğümüz değil beraber ağladığımız vadi çektiğimiz anılarımızdır.
8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 129 Cevapları
b) Yazdığınız günlüğe göre aşağıdaki formu doldurunuz.
Cevap : Bu formu kendinize göre doldurmanız gerekmektedir.
7. ETKİNLİK
Soru : Metinden alınan aşağıdaki cümlelerde, koyu yazılan sözcük ya da sözcük gruplarının cümlenin hangi ögesi olduğunu bulunuz. Uygun kutucuğu işaretleyiniz.
Cevap :