8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 66-70-71-72-73-74 Ferman Yayıncılık
8. Sınıf Türkçe Kitabı Beyaz Diş Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74
8. Sınıf Türkçe Kitabı Beyaz Diş Metni Etkinlik Cevapları
8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 66-70-71-72-73-74
Soru : Vahşi hayvanların ehlîleştirilmesiyle ilgili bir araştırma yapınız. Araştırma sonucunda edindiğiniz bilgileri arkadaşlarınızla paylaşınız.
Kısa Cevap : “Vahşi hayvanların ehlîleştirilmesiyle ilgili bir araştırma yapınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.
Uzun Cevap :
Birçok vahşi hayvanın yavrusu, çok küçükken alınır, vahşi ortamından uzaklaştırılır ve medeni bir ortamda insanlar tarafından büyütülürse kolayca uysallaşıp, evcilleşebilir.
Bu hayvanlar, birlikte seneler geçirdikleri insanlara karşı yakınlaşırken, yeni tanıştıkları bir insana karşı yine saldırgan olabilir. Bu tabiatları gereğidir.
Yabani hayvanlar her ne kadar evcilleştirilse de tam erişkin hale gelince tehlikeli ve saldırgan olabilirler.
Acı veren tasmalar, uyuşturucu gibi maddeler, şiddet, fazla verilen öğünler, aç bırakma, kilit ve zincir ile kötü davranışlar sonrasında hayvanat bahçeleri veya sirkteki hayvanlar ehlîleştiriliyor. Ancak bu hayvanlara acı veriyor ve doğalarına aykırı olduğu için haksızlık oluyor.
3 Beyaz Diş
Tek Göz ve Kiche (Kişe) adlı kurtların dört yavrusundan sadece bir tanesi hayatta kalır. Kiche ve yavrusu, Gri Kunduz tarafından yakalanıp Gri Kunduz’un köyüne götürülür. O, bu yavru kurda Beyaz Diş adını verir. Beyaz Diş’in bu köydeki yaşamı kolay değildir. Bu zorlu yaşam onu güçlü bir köpek hâline getirmiştir. Günün birinde Gri Kunduz, Beyaz Diş ile birlikte Yukon’a gelir. Burada Beyaz Diş’i gören ve onun sahibini nasıl savunduğunu izleyen Güzel Smith, Beyaz Diş’i Gri Kunduz’dan satın alır. Güzel Smith’in yanında pek çok talihsizlikler yaşayan Beyaz Diş, ölmek üzereyken Weedon Scott (Vidın Sıkat) ve Matt (Met), tarafındar kurtarılır. Onlar, Beyaz Diş’i yanlarına alıp ehlileştirirken çeşitli sorunlar yaşasalar da zamanla Beyaz Diş’i çok severler. Scott ve Beyaz Diş California’ya Scott’un ailesinin yanına giderler. Burada Beyaz Diş Weedon Scott’un babasını ölümden kurtarınca herkesin sevgisini kazanmıştır.
Aşağıda Bill (Bil) ve Henry’nin (Henri) yolculukları esnasında köpeklerinin kaybolduğunu anlatan bir bölüm verilmiştir. (…) Donmuş su yolunun iki yanında, karanlık ladin ormanı çatılmış duruyordu. Yakın zaman önce esen bir rüzgâr, ağaçların üzerindeki beyaz buz örtüsünü sıyırmıştı ve ağaçlar sönükleşen ışığın altında, kara, uğursuz gövdeleriyle, birbirlerine yaslanır gibiydiler. Arazide muazzam bir sessizlik hüküm sürüyordu. Bu arazi, canlılıktan, hareketten yoksun, ıssız bir yerdi; öylesine tenha ve soğuktu ki, ruhunda keder bile yoktu. (…) Ebediyetin her şeye hâkim, kelimelere sığmaz hikmeti, hayata ve yaşam çabasının beyhudeliğine bakarak gülmekteydi. Vahşi tabiattı burası; acımasız, kalbi buz kesmiş Kuzey topraklarıydı.
8. Sınıf Türkçe Ferman Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 67 Cevapları
Ama bu arazide yaşam vardı; ortalıktaydı ve direniyordu. Buz tutmuş su yolunun aşağısında, bir grup köpek çabalayıp durmaktaydı. Uzun kürkleri buz kesmişti. Nefesleri ağızlarından çıkar çıkmaz donuyor, köpüklü parçacıklar halinde fışkırıp, gövdelerindeki tüylere yapışıyor ve buz kristallerine dönüşüyordu. Köpeklerin üzerinde deri koşum takımları vardı ve arkalarından sürüklenen kızağa, deri kayışlarla bağlıydılar. Kızakta sürücü yoktu. Sağlam huş ağacı kabuğundan yapılmış kızağın tüm yüzeyi, karla temas halindeydi. Kızağın baş tarafı, bir dalga misali kabaran yumuşak karı aşağı çekecek ve bastıracak şekilde, bir parşömen tomarı gibi yukarı kalkıktı. Uzun ve dar bir kutu, kızağa sağlamca bağlanmıştı. Kızakta başka şeyler de vardı: Battaniyeler, bir balta, kahve cezvesi ve tava. Ama en fazla göze çarpan ve en çok yer kaplayan şey, uzun dar kutuydu.
Köpeklerin önünde, geniş kar ayakkabıları giymiş bir adam çabalıyordu. Kızağın arkasında ikinci bir adam çabalamaktaydı. Kızaktaki kutunun içinde, çabası sona ermiş üçüncü bir adam yatıyordu; tabiat bu adamı yenmiş ve bir daha hareket edemeyecek, direnemeyecek hale gelene kadar ezmişti. Vahşi tabiat hareketi sevmez. Yaşam, ona bir saldırıdır, çünkü yaşam hareket demektir; vahşi tabiat her zaman hareketi yok etmeye çalışır. Akıp denize karışmasın diye suyu dondurur; ağaçlar güçlü yüreklerine dek buz kessinler diye onların usarelerini çeker; tabiatın en şiddetli ve dehşetli biçimde yağmalayıp ufalayarak teslim aldığı, insandır; yaşamın hep huzursuz ettiği, tüm hareketlerin an gelip eylemsizlikle sonlanacağı şeklindeki hükme, her daim başkaldıran insan.
Ama önde ve arkada, henüz ölmemiş iki adam, korkmadan, boyun eğmeden çabalıyorlardı. Bedenlerinin üzerinde kürkler ve tabaklanmış yumuşak deriler vardı. Nefeslerinden gelen buz kristalleri, kirpiklerini, yanaklarını ve dudaklarını öyle bir kaplamıştı ki, yüzlerini görmek mümkün değildi. (…) Ama tüm örtülerin altında hâlâ insandılar; tenhalığın, alaycılığın ve sessizliğin bölgesine girerek, devasa bir serüvene kalkışan bu cılız maceraperestler, uzay uçurumları kadar uzak, yabancı ve titreşimsiz bir dünyanın kudretine meydan okuyorlardı.
Konuşmadan ilerliyorlar, nefeslerini yaptıkları işe saklıyorlardı. Her tarafta, onlara varlığını somut şekilde dayatan sessizlik vardı. Sessizliğin onların zihinleri üzerindeki etkisi, derin su ortamının dalgıcın vücudunda bıraktığı etkiye benziyordu. Sessizlik, bitimsiz uzamın ve değiştirilemez fermanın ağırlığıyla onları eziyordu. Onları zihinlerinin en uzak girintisine kadar ezip, insan ruhunun tüm sahte şevklerini, coşkularını, yersiz özdeğerlerini, üzümün suyunu sıkar gibi içlerinden dışarı akıtıyordu; bu adamlar kendilerini sınırlı ve küçük olarak, görünmez bileşenlerin ve kuvvetlerin karşılıklı oyununda azıcık akıl ve yetersiz bir kurnazlıkla hareket
eden birer noktacık, zerrecik olarak algılamaya başlayıncaya değin. Bir saat geçti, sonra bir saat daha. Kısa, güneşsiz günün solgun ışığı kaybolmaya başlamıştı ki, durgun havada, uzaktan gelen belli belirsiz bir çığlık duyuldu. Hızla süzülerek yükselen bu çığlık, en üst notasında gergin ve titrek şekilde bir süre devam ettikten sonra, yavaşça söndü.
8. Sınıf Türkçe Ferman Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 68 Cevapları
Kederli bir sertlik ve aç bir arzu taşımasa, bu çığlık kayıp bir ruhun feryadı olabilirdi. Öndeki adam, gözleri arkadaki adamın gözleriyle buluşana dek, kafasını çevirdi. Sonra, uzun ve dar kutunun üzerinden, karşılıklı olarak başlarını salladılar. İkinci bir çığlık, sessizliği kulak tırmalayıcı bir sesle iğne gibi delip geçti. İki adam da sesin nereden geldiğini anlamıştı. Geriden, az önce geçtikleri karlı alanın bir yerinden gelmekteydi. Yine geriden, ikinci çığlığın sol tarafından, ona cevap veren üçüncü bir çığlık yükseldi.
Öndeki adam:
— Peşimizdeler Bill, dedi.
Sesi, zorlukla konuşuyormuş gibi boğuk ve gerçekdışı çıkmıştı.
— Et bulmak zor. Günlerdir tek tavşan
izi görmedim, diye yanıtladı arkadaşı.
Daha fazla konuşmadılar ama hâlâ, arkalarında yükselmeye devam eden av çığlıklarını dinliyorlardı. Karanlık çökünce,
köpekleri su yolunun kıyısındaki bir ladin
ağacı kümesine yönlendirdiler ve kamp
kurdular. (…) Ateşten biraz uzakta öbeklenen kurt köpekleri, hırlıyorlar, birbirleriyle dalaşıyorlar ama karanlığa doğru
gitmeye niyetli görünmüyorlardı.
Bill:
— Kampın epeyce yakınındalar galiba, Henry, dedi.
Ateşin başına çömelip, bir buz parçasıyla kahve cezvesini yerleştiren Henry,
başıyla onayladı. (…)
— Burada postlarının güvende olduğunu biliyorlar, dedi.
Kaçıp da yem olmaktansa, karınlarının doyduğu yerde kalıyorlar. Çok akıllı bu köpekler
canım.
Bill kafasını iki yana salladı.
— Ah, bilmem ki.
Arkadaşı, merakla ona baktı:
— Daha önce sen de hep, akıllı olduklarını söylerdin.
Diğeri, yediği fasulyeleri ağır ağır çiğneyerek:
— Henry, dedi, onlara yemek verirken nasıl hırgür ettiler, gördün mü?
— Evet, her zamankinden fazla şaklabanlık yaptılar.
— Kaç köpeğimiz var, Henry?
— Altı.
— Öyleyse, Henry…
Bill, söyleyeceklerinin önemi iyice anlaşılsın diye bir an durdu.
— Diyordum ki Henry, altı köpeğimiz var. Çantadan altı balık çıkardım. Her köpeğe birer
balık verdim ve Henry, bir balık eksik kaldı.
— Yanlış saymışsın.
Diğeri, serinkanlılıkla tekrarladı:
— Altı balık çıkardım. Tek Kulak balıksız kaldı. Tekrar çantaya gidip ona da balık getirdim.
— Sadece altı köpeğimiz var, dedi Henry.
— Henry, diye devam etti Bill, hepsi bizim köpekler miydi bilmem ama, ben balık verirken
sayıları yediydi.
Henry yemeyi bırakıp ateşin öte yanına baktı ve köpekleri saydı.
8. Sınıf Türkçe Ferman Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 69 Cevapları
— Şimdi sadece altı taneler, dedi.
Bill sakin, kendinden emin şekilde yanıtladı:
— Diğerini karda koşarken gördüm. Yedi taneydiler.
Henry ona anlayışla bakarak:
— Keşke bu yolculuk artık bitse, dedi.
— Ne demek istiyorsun? diye sordu Bill.
— Demek istiyorum ki, sinirlerin bozulmuş ve hayaller görmeye başlamışsın.
Bill ağırbaşlılıkla:
— Bunu ben de düşündüm, dedi, sonra onu karın üstünde koşarken görünce, gidip baktım
ve karda bıraktığı izleri gördüm. Ardından köpekleri saydım, altı taneydiler. İzler hâlâ orada
duruyor. Bakmak ister misin? Gel göstereyim.
Henry yanıt vermeyerek, sessizce lokmasını çiğnemeyi sürdürdü ve yemek bitince, üstüne
bir fincan kahve içti. Ağzını elinin tersiyle sildikten sonra konuştu:
— O zaman sana göre bu…
Karanlığın içinden gelen, iniltili, kederli ve vahşi bir çığlıkla, sözü bölündü. Henry durup
dinledi ve sonra elini çığlığın geldiği yere doğru sallayarak cümlesini tamamladı:
— … onlardan biri miydi?
Bill başıyla onayladı:
— Gördüğüm şeyin başka bir açıklaması olsa keşke. Köpeklerin nasıl çıngar çıkardığını
sen de fark etmişsin. Çığlık üstüne çığlık ve onlara yanıt veren başka çığlıklar, sessizliği bir
tımarhaneye çevirmekteydi.
Her yandan bağrışlar yükseliyor ve köpekler, birbirlerine iyice sokularak korkularını belli
ediyorlardı; ateşe öyle yakın duruyorlardı ki, tüyleri sıcaktan kavruluyordu. (…)
Jack London (Cek Landın)
çev.: Yiğit Yavuz
(Kısaltılmıştır.)
8. Sınıf Türkçe Ferman Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 70 Cevapları
1. ETKİNLİK
Soru : Okuduğunuz metindeki anlamını bilmediğiniz kelime ya da kelime gruplarını aşağıya yazınız.
Metindeki anlamını bilmediğiniz kelime ya da kelime gruplarının anlamını metnin bağlamından hareketle tahmin ediniz. Tahminlerinizin doğruluğunu TDK Güncel Türkçe Sözlük’ten kontrol ediniz. Anlamını öğrendiğiniz yeni kelime/kelime gruplarını sözlüğünüze yazınız. Öğrendiğiniz kelimeleri birer cümlede kullanınız.
Cevap :
Ebediyet Kelimesi
Kelime/Kelime Grubu : Kelime
TDK Analmı: sonsuzluk
Tahminî Anlamı : sonsuzluk
Cümlem :
- Özgürlük meşalesi ebediyete kadar yanacaktır.
- Seninle sözümüz ebediyete kadar devam edecek.
- Emin ol, ebediyet bizim gibi inanlar içindir.
- Ebediyete kadar böyle sürmeyecek ya.
- Sanki sen ebedisin de dertlerin ebedi olacak sanıyorsun.
Beyhude Kelimesi
Kelime/Kelime Grubu : Kelime
Tahminî Anlamı : faydasız
TDK Analmı:
1. (sıfat)yararsız:
2. (zarf) boşuna:
Cümlem :
- Beyhude gider, beyhude ağlar.
- Söyle ona beyhude ağlasa da olan olmuştur.
- Beyhude, giden gitti kalanlar kaldı.
- Ne acı, beyhude ağlasam yansam.
- Üzülmek beyhude, kalk diren artık.
Kızak Kelimesi
Kelime/Kelime Grubu : Kelime
Tahminî Anlamı : kar üzerinde kaymak için kullanılan alet
TDK Analmı:
1. (isim) Kar veya buz üzerinde kayarak yol alan tekerleksiz taşıt
2. (isim) Ağaç tablaların kamburlaşmaması için liflere dikey konumda açılan kanala geçirilen uzun parça.
3. (isim )Ambalajın dibine uzunluğuna çakılan, hem dip levhası elemanlarının tutturulmasını hem de ambalajın yerde kolayca kaymasını sağlayan kereste parçası.
4. (isim denizcilik) Tersanelerde üzerinde gemi yapılan, onarılan veya gemiyi suya indirip sudan çıkarmaya yarayan ızgara.
Cümlem :
- Daha önce kızakla kaymış mıydın?
- Kızağın üzerinde tehlikeli hareketler yapmaya devam ediyordu.
- Kızağın üzerinde köpeği ile beraber yol alıyordu.
- Kızağa koyduğu hasta annesi soğuktan donmak üzereydi.
Eylemsizlik Kelimesi
Kelime/Kelime Grubu : Kelime
Tahminî Anlamı : hareketsizlik
TDK Analmı: Eylemsiz olma durumu
Cümlem :
- En sonunda eylemsizlik kararı aldım.
- Eylemsizlik kararı almakta isabet etmişsin.ç
- Eylemsizlik ile bizleri protesto ediyordu.
- Eylemsizlik sebebi ile vücudu iyice hastalanmıştı.
- Eylemsizlik hastalıklara davetiye çıkarır.
Maceraperest Kelimesi
Kelime/Kelime Grubu : Kelime grubu
Tahminî Anlamı : eğlence ve zor işleri seven kimse
TDK Analmı: Maceracı
Cümlem :
- Maceraperest iki gencin hikayesi bu.
- Maceraperest bir kadının yaşadıklarını anlatıyor.
- Bu film maceraperest bir çocuğun başından geçenlerle ilgili.
- Maceraperest teyzemiz, gençlere taş çıkarıyordu.
- Burası tam da maceraperestler için tasarlanmış.
Bitimsiz Kelimesi
Kelime/Kelime Grubu : Kelime
Tahminî Anlamı : sonsuz, bitmeyen
TDK Analmı: Sonsuz
Cümlem :
- Ne bitimsiz dertleri var bu kadının.
- Ne bitimsiz istekleri var, gerçekten sıkıldım.
- Bitimsiz istekleri ile herkesi bunalttı.
- Bitimsiz bir istek, doyumsuz bir yaşam nereye kadar.
- Bitimsiz bir hayat , doyumsuzluk mümkün değil malesef.
2. ETKİNLİK
Soru : Aşağıdaki soruları okuduğunuz metne göre cevaplayınız.
1. Henry ile Bill, nerede kamp kurmuştur?
Cevap :
Henry ile Bill, bir ladin ağacı kümesine yönlendirdiler ve kamp kurdular.
2. Henry ile Bill’in duydukları çığlıklar ne olabilir? Açıklayınız.
Cevap :
Henry ile Bill’in duydukları çığlıklar kaybolan bir ruhun çığlıkları olabilir.
3. Bill, köpeklerin sayısının yedi olduğunu ısrar etmesine rağmen Henry ona neden inanmamıştır?
Cevap :
Bill, köpeklerin sayısının yedi olduğunu ısrar etmesine rağmen Henry köpekleri saydığı için inanmamıştır.
4. Bill, Henry’yi yedi köpek gördüğüne nasıl ikna etmiştir?
Cevap :
Bill, Henry’ye çantada 6 tane balık olduğunu 6 tane köpeğe balık verdiğini ama bir köpeğin balık almadığını söylemiştir.
5. Köpekler niçin korkmaktadır?
Cevap :
Köpekler av olmaktan korkmaktadır.
3. ETKİNLİK
Soru : Okuduğunuz metnin konusunu ve ana fikrini aşağıya yazınız.
Cevap :
Metnin Konusu : Henry ve Bill adında iki adamın başlarından geçenler ve Beyaz Diş adındaki bir kurttan bahsetmektedir.
Metnin Ana Fikri : Hayvan Sevgisi
8. Sınıf Türkçe Ferman Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 71 Cevapları
4. ETKİNLİK
Soru : Okuduğunuz metne uygun yeni başlıklar bularak bu başlıkları aşağıya yazınız.
Cevap :
Henry ve Bill’ in Köpekleri
Kurt Köpekler
5. ETKİNLİK
Soru : Metni tekrar okuyunuz. Metnin özetini “özet çıkarma” yöntemine uygun olarak aşağıya yazınız. Özetinizi kendi ifadelerinizle ve bir bütünlük içinde yazmaya özen gösteriniz.
Cevap :
Beyaz Diş adında bir kurt köpek evcilleştirilmek için yakalanır. Birçok sahip değiştirir. Kahramanlığı sayesinde sahiplerinin gönlünde yer kazanır. Henry ve Bill adında iki adam yolculukları sırasında yedi köpeklerinden birini kaybederler. Önce altı köpekleri olduklarını sanırlar. Duydukları çığlıkların o köpeğe ait olduğunu anlarlar. Yolculuklarına altı köpekleri ile devam ederler.
6. ETKİNLİK
Soru : a) Okuduğunuz metnin türü aşağıdakilerden hangisidir? İşaretleyiniz.
Cevap :
- Fabl
- Deneme
- Roman
- Efsane
Soru : b) Metnin türünü nasıl belirlediğinizi yazınız.
Cevap :
Metin bir romandan alıntı gibidir. Bir hikaye gerçeğe uygun şekilde uzun uzadıya ele alınarak yazılmıştır.
8. Sınıf Türkçe Ferman Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 72 Cevapları
7. ETKİNLİK
Soru : a) Aşağıda verilen örneklerde cümlelerin temel ögeleri olan özne ve yüklemler belirtilmiştir.
Cevap :
Evimiz bir tepenin yamacındaydı.
Öğretmenimiz, güzel konuştuğumuzu söyledi.
Soru : b) Aşağıda verilen cümleler özne ve yüklemden oluşmuştur. Cümlelerdeki özne ve
yüklemlerin altını çiziniz.
Evin her tarafı düzenliydi.
Cevap : Evin her tarafı kelimesi özne, düzenliydi kelimesi yüklemdir.
Sayısız kitabın bulunacağı bir kütüphane yaptırılacak.
Cevap :
Sayısız kitabın bulunacağı bir kütüphane özne, yaptırılacak ise yüklemdir.
Kapı önlerinde oturup konuşmak, annelerimize iyi gelen bir şeydi.
Cevap :
Kapı önlerinde oturup konuşmak özne, iyi gelen şeydi ise yüklemdir. Annelerimize dolaylı tümleçtir.
Çocuklarımız, bizim geleceğimizdir.
Cevap :
Çocuklarımız özne, ise bizim geleceğimizdir yüklemdir.
İşe zamanında gelmemesi, sıkıntılı bir durumdu.
Cevap
İşe zamanında gelmemesi özne, sıkıntılı bir durumdu ise yüklemdir.
Onun yaklaşmasını bekleyenler bağırıyordu.
Cevap :
Onun yaklaşmasını bekleyenler özne, bağırıyordu ise yüklemdir.
Fazıl Hüsnü Dağlarca, Türk edebiyatının önde gelen şairlerindendir.
Cevap :
Fazıl Hüsnü Dağlarca özne, önde gelen şairlerindendir ise yüklem, Türk edebiyatının belirtili nesnedir.
Evimizin yakınına taşınmıştı.
Cevap :
Gizli özne(O) , taşınmıştı ise yüklem, evimizin yakınına dolaylı tümleçtir.
Deve dikeni çiçekleri, iki yumruk büyüklüğündedir.
Cevap :
Deve dikeni çiçekleri, özne, iki yumruk büyüklüğündedir ise yüklemdir.
8. Sınıf Türkçe Ferman Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 73 Cevapları
8. ETKİNLİK
Soru : a) Aşağıdaki cümlelerin belirtili nesnelerini gösteriniz. Belirtili nesneyi bulmak için yükleme sorduğunuz soruyu yüklemin altına yazınız.
Güneşin sıcaklığını iyice hissettik.
Cevap : hissettik. Neyi hissettik? Güneşin sıcaklığını
Geleceğimi onlara telefonla bildirdim.
Cevap : “telefonla bildirdim” (neyi) Geleceğimi
Eski kitapların hasar görmesi beni üzüyor.
Cevap : “üzüyor” (ne üzüyor?) Eski kitaplarımın hasar görmesi
Soru : b) Aşağıdaki cümlelerin belirtisiz nesnelerini gösteriniz. Belirtisiz nesneyi bulmak için yükleme sorduğunuz soruyu yüklemin altına yazınız.
Sana güzel bir kitap alacağım.
Cevap : alacağım ( ne alacağım) güzel bir kitap
Koca bir tabak yemek yedi.
Cevap : yedi (ne yedi) Koca bir tabak yemek
Bayramda çocuklara şeker ikram ettik.
Cevap : ikram ettik. (ne ikram ettik) şeker
8. Sınıf Türkçe Ferman Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 74 Cevapları
9. ETKİNLİK
Soru : Aşağıdaki cümlelerin dolaylı tümleçlerini gösteriniz. Dolaylı tümlecini bulmak için yükleme sorduğunuz soruyu yüklemin altına yazınız.
Cümlede yüklemin anlamını bulunma, ayrılma (çıkma), yönelme bakımından ilgili olduğu yer yönünden tamamlayan öge “dolaylı tümleç” ya da “yer tamlayıcısı” olarak adlandırılır. Dolaylı tümleci bulmak için yükleme “Nereye?, Nerede?, Nereden?, Neye?, Neyde?, Neyden?, Kime?, Kimde?, Kimden?” sorularından uygun olanı sorulur.
Bilge dikkatli bir şekilde tahtaya bakıyordu.
Cevap : Nereye bakıyordu? tahtaya
Seni görür görmez aşağıya indim.
Cevap : indim nereye aşağıya
10. ETKİNLİK
Soru : Aşağıdaki cümlelerin dolaylı tümleçlerini gösteriniz. Dolaylı tümlecini bulmak için yükleme sorduğunuz soruyu yüklemin altına yazınız.
Cümlede yüklemin anlamını durum, soru, zaman, yer-yön ve nicelik yönlerinden tamamlayan öge “zarf tümleci” ya da “zarf tamlayıcısı” olarak adlandırılır. Zarf tümlecini bulmak için yükleme “Nasıl?, Neden?, Niçin?, Ne zaman?, Niye?, Ne kadar?, Nereye? (Nere?)” sorularından uygun olanı sorulur.
Her akşam parkta yürürüz.
Cevap : yürürüz (ne zaman ) her akşam
Öğretmenimiz yukarı çıkmış.
Cevap : çıkmış nereye yukarı
11. ETKİNLİK
Soru : Sınıfınızda “evcil hayvanlar” konulu bir konuşma yapınız.
Konuşmanızda ikna etme stratejisini uygulayınız. Fikirlerinizin arkadaşlarınız tarafından kabul edilmesini sağlamak için fikirlerinizi destekleyen kaynaklardan, güvenilir delillerden ve verilerden yararlanınız.
Kısa Cevap : ““Evcil hayvanlar” konulu bir konuşma yapınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.
Uzun Cevap :
Evcil hayvanlar, insanlara yakınlığı ve sevimliliği ile gönüllere giren, insanlara yeniden umut veren ve hayata bağlayan canlılardır. İnsanın bu hayvanlarla beraber kaldıkça ayrı bir bağ kurulduğu görülür.
Evcil hayvanlar sorumluluk sahibi olmayı sağlar. Çünkü bir canlının bakımı kişinin dikkatini geliştirerek ona bakım için çabalamasını sağlar. Stresi azaltıcı etkisi sayesinde insanı rahatlatır. İnsan sevmenin ve sevilmenin gücünü doyasıyla yaşar.
Özellikle yalnız olan insanların yalnızlık hissi ile baş etmelerine yardımcı olur. Çocuklara sorumluluk bilinci ile sevmeyi tattırır. Yapılan araştırmalar kalp sağlığı,, bağışıklık ve alerji konusunda da etkili olduklarını gösteriyor.
12. ETKİNLİK
Soru : Defterinize doğada yaşadıklarınızla ilgili bir anınızı kısaca yazınız.
Yazınızı gözden geçirirken varsa yazınızdaki yazım, noktalama hatalarını ve anlatım bozukluklarını düzeltiniz. Yazdığınız anıyı sınıfta arkadaşlarınıza okuyunuz.
Kısa Cevap : “Doğada yaşadıklarınızla ilgili bir anınızı kısaca yazınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.
Uzun Cevap :
Derslerden ve başka işlerimizden fırsat buldukça parkta arkadaşlarımızla buluşur, birşeyler yerdik. Ne yazık ki gelen insanların dikkatsizliği sebebi ile her yer çöpten geçilmiyor ve çok kirleniyordu. Annem çöp atımı konusunda çok hassas ve dikkatlidir. Elimize verdiği çöp poşetini çekinsem de açar içine çöplerimi koyardım.
Öğretmenimiz oradan geçerken bizleri gördü. Selam vermek için yanımıza yaklaşınca çöp poşetimizi fark etti. Bizleri takdir etti. Ondan sonra daha rahat bir şekilde buna dikkat etmeye başladım. Bir süre sonra diğer arkadaşlarımızın da çöp konusunda daha dikkatli olduklarını fark ettik. Artık ben değil bir çok kişi çöp poşeti ile geliyor ve yere atanlar çekinmeye başlıyordu.
Bu herkesi kapsamaz ama biz bir şeylerin ucundan tutunca çok şeyleri başarabileceğimizi görüyorduk.
“8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 66-70-71-72-73-74 Ferman Yayıncılık” konusunu videolu bir şekilde izleyebilir ve dinleyebilirsiniz.
Çevremizde görmüş olduğumuz birçok sokak hayvanı ve evcil hayvan bulunmaktadır. Sokak hayvanlarına örnek vermek gerekirse kedi köpek kuş güvercin ve çeşitli birçok hayvanın ördek olarak verebiliriz. Evcil hayvan olarak beslediğimiz genellikle muhabbet kuşları kediler köpekler ve balıklar olarak bilinmektedir ayrıca doğada vahşi ortamlarda yaşayan evcilleşmemiş vahşi hayvanlar da var bu hayvanların bizim ortamımızı dışında büyüdüğünü ve yaşamlarını sürdürdüklerini söyleyebiliriz. Bunlara örnek vermek gerekirse aslan kurt tilki gibi hayvanlara örnek olarak verebiliriz.