Hz. İsa’nın (a.s.) doğumu ve çocukluğu hakkında bilgi veriniz.

7. Sınıf Din Kültürü Kitabı Hz. İsa’nın (a.s.) doğumu ve çocukluğu hakkında bilgi veriniz. konusunu kısaca ele alacağız. 


“Hz. İsa’nın (a.s.) doğumu ve çocukluğu hakkında bilgi veriniz.” ile ilgili kısa cevabı ;


Cevap :

İsa Aleyhisselam Allah’ın mucizesi ile Hz Meryem validemizden dünyaya gelmiş ve  yine mucize olarak beşikte konuşmuştur.

İsa Aleyhisselam babasız dünyaya gelmesinden dolayı annesinin çok fazla iftiraları ve konuşmalara maruz kaldığından bu iftiralardan kurtulmak için Mısır’a gitmiş ve orada amcalarının oğlu tarafından bir dağa yerleştirilmişlerdir. 12 yaşına kadar burada yaşamış daha sonra ise Şam ‘ a giderek 30 yaşına kadar burada kalmıştır.


“Hz. İsa’nın (a.s.) doğumu ve çocukluğu hakkında bilgi veriniz.” ile ilgili uzun cevabı ;


Cevap :

Bir gün melekler Allâh’ın emri ile Hz Meryem’ e  gelerek bir çocuk doğuracağını ve adının da Meryemoğlu İsa Mesih olacağını bildirdiler. Ayrıca bu çocuğun dünya ve âhirette şerefli ve Allâh’ın rızasını kazanan bir kul olacağını, beşikte iken konuşacağını da haber verdiler.[1]
Hz. Meryem bu durum karşısında, kendisinin hiçbir erkekle ilişkisi olmadığı halde, nasıl çocuk sahibi olacağını sormuş ve kendisine Yüce Allah şöyle buyurmuştur:

“Bu böyledir. Allah dilediğini yaratır. O, bir şeyin olmasına hükmedince ona sadece “ol” der ve o da hemen oluverir.” [2] Bir gün Cebrail (a.s.) genç bir erkek suretinde gelmiş[3], korkuya kapılan Meryem; “Ben senden, Rahman olan Allâh’a sığınırım. Eğer Allah’tan korkuyorsan bana dokunma, demişti.” [4] Cebrail (a.s.); temiz ve yetenekli bir erkek çocuk bağışlamak için, Allâh’ın emri ile geldiğini bildirince,[5] Hz. Meryem yine;

“Benim nasıl çocuğum olabilir. Bana hiç bir beşer dokunmamıştır. Ben iffetsiz de değilim.” [6] diyerek melekten açıklama istedi. Melek; Yüce Allâh’ın emir ve takdirinin böyle olduğunu, Yüce Allah için bunun kolay bir hadise olduğunu bildirdi.[7]

Müfessirlerin çoğu farklı görüşler olsa da Hz Meryem validemizin amirlik süresinin normal hamileliklerde olduğu gibi 9 ay olduğunu ifade etmektedir.

Meryem validemiz sancılı ve kavmine ne söyleyeceğine dair endişeli bir halde doğum için bir köşeye çekilir ve ayeti kerimede geçen hurma dallarına sarılarak doğum yapar.
“Böylece Meryem, çocuğa hâmile kaldı ve onunla uzak bir yere çekildi. Doğum sancısı onu bir hurma ağacına (dayanmaya) sevk etti:

«-Keşke…» dedi, «Bundan önce ölseydim de unutulup gitseydim!»” (Meryem, 22-23)

“Keşke!..” demektedir, Meryem. “Keşke unutulup gitseydim…” Bu sözü, doğum sancısından değil, içinde bulunduğu tedirginlikten dolayı söylemektedir.

Allahü Teala ona yardım olarak melekleri gönderir.

Meryem eldemir yine ayeti kerimede geçtiği üzere susar ve kavmi’nin ona karşı olan zina iftirası ile oldukça üzülür.
Bunun üzerine (Cebrâil -aleyhisselâm-) ağacın altından ona şöyle seslendi:

“-Üzülme, Rabbin senin alt tarafında bir su arkı meydana getirdi. Hurma ağacını kendine doğru silkele ki, sana taze, olgun hurma dökülsün. Ye, iç, gözün aydın olsun. İnsanlardan birini görecek olursan, «Şüphesiz ben Rahmân’a susmayı adadım. Bugün hiçbir insan ile konuşmayacağım!» de.” (Meryem, 24-26)Cenâb-ı Hak, doğum esnasında alt tarafından bir su arkı meydana getirmiş, böylece ona doğumu kolaylaştırmıştır. Doğar doğmaz lohusa anneye, taze hurma ikram etmiştir. Bugün modern tıbbın suda doğumu tavsiye ve teşvik etmesi, lohusa kadına taze hurma yedirilmesi elbette ki Kuranda geçen bilgilere göredir.

“Kucağında çocuğu ile halkının yanına geldi. Onlar şöyle dediler:

«-Ey Meryem! Çok çirkin bir şey yaptın! Ey Hârûn’un kız kardeşi! Senin baban kötü bir kimse değildi. Annen de iffetsiz değildi!»

Bunun üzerine (Meryem, çocukla konuşun diye) ona işaret etti.

«-Beşikteki bir bebekle nasıl konuşuruz?» dediler. Bebek şöyle konuştu:

«-Şüphesiz ben Allâh’ın kuluyum. Bana kitabı (İncil’i) verdi ve beni bir peygamber yaptı. Nerede olursam olayım, O beni mübârek kıldı; yaşadığım sürece bana namazı ve zekâtı emretti. Beni anneme saygılı kıldı; beni bedbaht bir zorba yapmadı. Doğduğum gün, öleceğim gün ve diri olarak kabirden kaldırılacağım gün esenlik banadır.» İşte, hakkında şüphe ettikleri Meryem oğlu Îsâ -hak söz olarak- budur.” (Meryem, 27-34)

Yüce Allah, Hz. İsa’nın (a.s.) durumunu, Hz. Âdem’in (a.s.) durumuna benzetmiştir: “Allah katında İsa’nın durumu da Âdem’in durumu gibidir. Allah Âdem’i topraktan yarattı, sonra ona “ol” dedi ve o oluverdi.” [12]

Kavminin öfkesi ve iftiralarına karşılık Hazret-i Meryem, kucağındaki oğluyla Mısır’a gider. Amcasının oğlu Yusuf en-Neccâr, onları bir merkebe bindirip götürür, bir tepeye yerleştirir.Ayeti kerimede bu durum için; “Meryem oğlunu (Îsâ’yı) ve annesini büyük bir mûcize kıldık ve her ikisini de oturmaya elverişli, akarsulu yüksek bir yere yerleştirdik.” (el-Mü’minûn, 50) buyrulur.

Hazret-i Meryem ve oğlu Îsâ (a.s.), Mısır’da 12 sene kalırlar. Daha sonra Şam’a giderek Nâsıra’ya yerleşirler.



 

Our Score