Ömer Seyfettin’in okuduğunuz bir hikâyesini arkadaşlarınıza anlatınız.
8. Sınıf Türkçe Kitabı Ömer Seyfettin’e ait kitapların kapaklarını inceleyiniz. Ömer Seyfettin’in okuduğunuz bir hikâyesini arkadaşlarınıza anlatınız. konusunu kısaca ele alacağız.
“Ömer Seyfettin’e ait kitapların kapaklarını inceleyiniz. Ömer Seyfettin’in okuduğunuz bir hikâyesini arkadaşlarınıza anlatınız.” ile ilgili kısa cevabı ;
Cevap :
Ömer Seyfettin’in okuduğum hikayelerinden bir tanesi “Pembe İncili kaftan ” dır.
Bu hikayede Yavuz Sultan Selim şah ismail’e bir Elçi göndermek istemiş ancak görev tehlikeli olduğu için dikkatli karar vermesi gerekmektedir.
Elçin’in dürüst, korkusuz ve yiğit biri olması gerekir.
Şah İsmail’in gaddarlığı herkes tarafından bilindiği için bu görevden neredeyse herkes çekinmektedir.
Muhsin Çelebi isimli bir gönüllü sadrazama girerek bütün masrafları kendi karşılayacağını ve elçilik görevini üstlenmek istediğini söyler.
Evini ve mal varlığını ipotek ettirerek tar böylece kendine Pembe İncili bir kaftan alır ve şah İsmail’in sarayı’na gider.
Şah İsmail’in karşısına çıkarak görevini yerine getirir yani fermanı verir.
Geri döndüğünde bütün mal varlığını kaybetmiş ve elinde kalan tek şey devletin şanını yüceltmek olmuştur.
“Ömer Seyfettin’e ait kitapların kapaklarını inceleyiniz. Ömer Seyfettin’in okuduğunuz bir hikâyesini arkadaşlarınıza anlatınız.” ile ilgili uzun cevabı ;
Cevap :
Ömer Seyfettin’in okumuş olduğum hikayelerinden bir tanesi “Gizli Mabed ” isimli eseridir.
Nazan isimli dürüst ve temiz bir kadından bahsetmektedir.
Kadın, erkek karışık eğlenceler yanlış karşılanmasına rağmen Nazan eğlenir , bunları ise önemsemezdi.
Eşinin bu durumundan rahatsız olur o paraları olduğu için böyle yaptığını düşünür.
Paranın onu şımarttığını düşünür.
Nazan yine bir eğlence düzenler. Bu eğlencenin ileri giderek kocasını aldattığını konusunda dedikodular olur.
Kocası kadın ve erkek ayrı eğlence düzenler. Karısına bir oyun kurar ama karısının masum olduğunu anlar.
… Ömer seyfettin’in okuduğum hikayelerinden bir tanesi de “Başını vermeyen şehittir”.
Osmanlı askerleri bir kale savunması esnasında ünlü bir askerin başını vermemesi hikayenin temasıdır.
Bu asker heybetini görünüşü ile yürüyen bir deve andırır.
Düşman ağırlığı aslında ezilirken düşmanın güçlü olması sebebiyle ümitler neredeyse bitmek üzereydi.
Deli Mehmet isimli asker korkusuzca çarpışıyordu. Aldığı bir kılıç darbesiyle başı koptu.
Bu olayı sadece Kuru Kadı görmüştü. Deli Hüsrev bunu görünce ” Canını verdin ama başını verme ” der. Bunun üzerine Mehmed kalkar başını alır ve tekrar yere uzanır.